10 Nisan 2006 Pazartesi

Geceler hep uzundur kederli gündüzlerden

Uykusuzluk vahim değil. Çaresi var. Uyumamak! Benim için ironik, sizleri bilemem. Zaten açlığın ilacı bir şey yememek, hastalığın ilacı tedaviye başlamamaktır benim için. Bedenimin sınırlarını zorlamaktan eğer benim keyfime bırakılmışsa zevk alırım.

Bir süredir belki de gecenin sessizliği hoşuma gittiği için uyumuyorum. Bunu dert etmiyorum. Bol bol yemek yiyorum, neredeyse günde 7-8 öğün. Kilo alıp almadığımın henüz ayırdında değilim. Kilo almak için yiyorum. Gövdem yeryüzünde daha çok yer kaplasın, kalp damarlarım tıkanmaya başlasın, kolestorolüm artsın istiyorum. Hastalıklar ve yıpranmalar sayesinde daha çok gıcırdayan ve daha "çok sesli" bir hayatım olur ümidindeyim. Bakalım, göreceğiz...

Kahveyi azaltmaya çalışıyorum. Şarap uykumu getirdiği için şaraptan uzak duruyorum. Bol bol müzik dinliyorum, televizyonda ne olduğuna aldırmaksızın sesini kısarak fonda sürekli bir hareketlilik sağladım. Bu uykuya dayanma sürenizi arttırıyor, aklınızda bulunsun. Güneşin doğuşuyla beraber gündüz kıvamına dönüp kısık ateşte kitap okuyorum.

Oyalanıyorum işin özeti ve bundan keyif alıyorum!..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder