24 Nisan 2006 Pazartesi

YEMİNİMİ BOZDUM ULAN!

O şehre bir turist olarak gitmiştim. Niyetim, bir an önce başımı belaya sokup geriye dönmek ve “olmadı napayım” demekti. Açıkçası üniversite yerine Kasımpaşa, Kumkapı, Aksaray ya da Cağaloğlu sokaklarına düşüp, beter tarihime uygun bir hayat yaşamak niyetindeydim. Ders notları yerine at yarışı bültenleri üzerinde çalışmak, barbutta ustalaşmak, bir balıkçı teknesinde tayfa olmak, koltuğumun altında bir silah taşıyıp ihtiyacım oldukça onu kullanmak niyetindeydim. Olmadı. Şansım yaver gitmedi.

Sevdiğim kadını oraya yanımda götüremezdim. Fakir ama gururlu bir çocuk olmak konusunda ciddi ciddi düşündüm. Fakirlik fukaralık neyse de gurur denilen şeyden yoksundum ve kirli işlere elim yatkındı. Buradan tek bir çıkış vardı. Büyük kirli adamların küçük kirli işlerini yapmaktansa büyük kirli adamların büyük kirli işlerini yapmak daha iyiydi. Neyse ki bana bir şans daha tanındı ve benim hiçbir şey yapamadığım sınav iptal olarak ikinci sınava kadar bir süre tanındı. Bu süreyi iyi kullandım ve yelkenlerimi şişirerek Eskişehir’e doğru yola çıktım.

Bekle beni demek için sevdiğim kadının yanına gittiğimde daha ‘bekle beni’ demeden ‘seni beklemeyeceğim’ dedi. Kesinlikle zar tutmuştu! Düpedüz hile yapıyordu. Öyle olsun demekten başka bir çarem yoktu. Bu yüzden valizimi bile almadım yanıma o şehre giderken. Bana fazla dayanamaz nasıl olsa buralar diyordum…

Farkında olmadığım; tutulan zarın aslında benim bir sonraki elde tutmam gereken zarı düşürmesiydi yere. Bilerek ya da bilmeyerek; ‘seni beklemeyeceğim’ diyerek, koltuğumun altındaki silahı, barbuttaki yeteneğimi ve korkusuzluğumu almıştı elimden o kadın. Aklını kullan demek istiyordu bana. Ben de inatla kullanmadım aklımı. Bu yüzden başıma gelen her şeyin günahını o şehrin üzerine attım ve o şehirden tövbekar biri olarak ayrıldım.

BİR DAHA BURALARA AYAK BASMAYACAĞIM!

Uzun bir süredir de yeminimi tutuyordum. Artık bunun beyhude bir inat olduğuna kanaat getirdim. Orada, özlediğim dostlarım var ve gidip onları görmeye karar verdim. Eğer rüzgar yarın akşamüzeri bu saatlerde de şimdi olduğu gibi oralara doğru esiyor olursa ben o şehre doğru yol alıyor olacağım…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder