15 Mayıs 2008 Perşembe

HATIRLAMAK

Hatıralar ve bellek üzerine kişisel ve tamamen bilimsel yöntem dışında çalışmalar yürütüyorum. Şimdi ben bunlara "çalışmalar" diyorum ya, bir şeye benziyorlarmış gibi duruyorlar... Öyle mi, değil mi..? Bir gün anlarız diye umuyorum, ya da en azından bir gün anlarım diye...

Belleğimde sürekli döndürüp durduğum bazı resimler, bazı videolar var. Bunların en eskilerinin öğrenme ve hatırlama konusunda yapı taşlarım olduğunu varsayıyorum. Bana anlatılan hikayelerle yeniden kurguladığım kısımları atacak olursam en eski görüntüler karlı bir kışa ait olanlar ve de bol yıldırımlı bir bahar ayı... Karlı kış, 80'li yılların en çetin kışı. Tarihini de bulup çıkarmıştım ama şimdi yeniden bulmak zor geldi... Bilenler bilir, bilmeyenler merak ettilerse soruşturup öğrensinler... 86 ya da 87 olmalı. Emin değilim... Yıldırımlı bahar ayıysa, muhtemelen ondan daha eski... Sobanın üstünde tane mısırların kaynaması ve her yere gürültüyle yıldırımların düşmesi...

Bu iki görüntünün neden asla kaybolmadığını bilmiyorum şu an... Birinde annem var yanımda, diğerinde ablam... İkisinde de yalnız değilim... Kışlara özel bir ilgim yoktur ama yıldırımlardan korktuğum kadar korkmam hiçbir şeyden... Çocukluğum yıldırım çarpıp ölen insanlarla ilgili hikayelerle doludur...

Biz daha tuhaf bir konuya geçelim...

Uyumak konusunda isteksizsem eğer, tanımadığım insanları değişik yöntemlerle (kimi zaman işkence, kimi zaman toplu katliam, kimi zaman çok sıradan şekillerde) öldürerek rahatlar ve huzur içinde uyurum. Onca dehşetli görüntünün ardından nasıl böyle huzur içinde uyuduğuma da henüz bir anlam veremedim. Bir tür masal, bunlar benim için... Hiç de şiddet dolu biri olmasam da, belki de bunu, buna borçluyum...

Ama bu meselenin başlangıç tarihi çok yakın zamanlara uzanıyor... Belli bir yerde, belli bir zamanda başlamış bir şey bu... Artık tam bir ritüel oldu ya, arkasındaki gerçeği bulmam sanırım daha zor bu yüzden... Ama kesinlikle sarp kayalıklarla bir ilgisi var...

Aklımın takıldığı bazı konular gerçekten "tamamen sıyırmış" insanlara has... Oysa ben, gayet ustalıkla dengede kalabiliyorum -ya da bunu iddia edebilecek kadar sıyırdım- ve "normal" olarak algılanmak için özel bir çaba sarfetmem gerekmiyor...
Sanırım en çok kendimi merak ettiğim için oluyor tüm bunlar...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder