11 Ekim 2006 Çarşamba

Mucize

Hayatımın en mucizevi anını anlatayım sana: ilkokula bile gitmediğim yaşlarda, ben diyeyim 6, sen de 5 yaşındayım. Turan’daki soğan tarlasına gitmiştik. Babaannem, annem ve ben. Yan tarlada da komşumuz Alaaddin ve ailesi vardı. Biz Alaaddin’le kah pınardan su içip, kah deredeki yılanlarla, örümceklerle oynarken; biraz ileride kumlu bir tarlanın içinde yerden yeni yeni kaynamaya başlamış bir su dikkatimi çekti. Akşama kadar Alaaddin’le o suyun yolunu kesip baraj yapmış, çamurda oynamıştık. Baraj da barajdı hani, Alaaddin’le ben içine girince bile birkaç çocukluk yer kalıyordu. Tabi akşamüzeri annelerimiz bizi çamur içinde bulunca epey azar işitmiştik. Bir kaynağın ilk kez yeryüzüne ulaştığı o anı yaşamıştık Alaaddin’le. Nasıl bir duygu olduğunu kelimelerle anlatmam olanaksız. Bir ya da iki gün sonra gerçek su yüzüne çıkmıştı. O tarlanın altından İSKİ’nin dev su borusu geçiyordu ve patlamıştı. Hatta o tarla da dahil birkaç tarla daha su altında kalmıştı. Ama ben bu gerçeği hala göz ardı ederim. O benim pınarımdı ve bir daha da kimsenin pınarı olmadı…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder