16 Haziran 2008 Pazartesi

"GÜRAY ABİ"

Bırakın 'çok iyi'yi, asla 'iyi' bile oynamadım futbolu. Hatta bir noktaya kadar, ki 11-12 yaşlarıma denk gelir; mahalleden herhangi bir kızı, ayağını hiç topa değdirmemiş bile olsa, benim yerime koysanız yokluğumu aramazdınız. Bunun doğal sonucu olarak, rekabet dolu maçları hep kenardan seyretmek zorunda kaldım. 11-12 yaşlarımda, bir dönem, vazgeçilmiş buldum kendimi. Ben de kendimden 2-3 yaş küçük, kimsenin takımına almadığı çocuklardan bir takım oluşturdum. O takımı kendim oynamak istediğim için oluşturmadım. Zaten futbol adına benden bir bok olmayacaktı. Maçlara alınmayan o küçük çocuklarsa çok şey vaad ediyorlardı. Takımın defansına geçtim ve gerçekten yeteneği olan çocuklara abilerinden korkmamayı gösterdim. Bir dönem rüzgar gibi estik mahalle aralarında. Sonra, o çocuklarda hayat olduğunu gördüler ve maçlara çağırmaya başladılar. Ben de mahalle arası futboldan emekli olmak zorunda kaldım. İçimde küçücük bir burukluk bile olmadı. Kendilerinden büyük herkese 'abi' diye hitap eden o çocuklar, en yürekten 'abi'lerini bana söylediler hep... Bunun için değil miydi zaten herşey...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder