25 Nisan 2008 Cuma

Neden Olmasın!

Dilime takıldı, Yusuf Ziya dizeleri:

"soyun ve yanıma uzan
anlamını öğret bana kadınlığın"

Ne diyordu Özlem Sezer: "Kadınlar size kadınları anlatacaklar" Haksız mıydı peki? Yazık. Çok yazık!.. İçime oturmuş bak... Üzüldüm gerçekten. Kadının kadından başka düşmanı yok! Kadın, erkeğin yanında çok güzel duruyor; tıpkı, rakının yanındaki beyaz peynir... Yok. Yok. Feministleri sevmem de vallahi kadın düşmanı değilim!.. Aşk düşmanıyım ben. Bir sevgi ilişkisine girmediğim tüm kadınları severim... Gün ışığında ve bilakis gece, karanlıkta...

Kendimle bu kadar çok çelişmemin en basit ve kolay anlaşılabilir açıklaması: "Yalan söylemiyorum!" İnsan yalan söylemeyince, doğrunun peşine takılarak aldanıp duruyor. Tekrar ve tekrar. Bu olmadı başa saralım! "Bu kadar çok kadını seviyorsan, bu aşk değildir" demişti birisi. Özrüm kabahatimden beter, açıklamıştım: "Bu sadece kullandığımız terminolojilerin farkı!" Üç harf yan yana gelince aynı anlam çıkacak diye bir şey yok... Hem sonra, dilimden düşmeyen başka Yusuf Ziya dizeleri:

"Aşk e şıkkıdır
hiçbiri"

On yıldan fazla bir zaman sonra, ansızın, yıllardır sevdiğimi fark etmiştim birini... Hafif bir kalp sızısı olmaktan öteye geçememişimdir muhtemelen onun için, yinede kıymetli eserler müzesine kaldırdım hemen, bulduğum o defineyi!

Hiçbir şeyi biriktirmediysem, milyonlarca gerçekleşmemiş olasılık dolmuştur ceplerime...


Çook eskilerden bir kaç Güray Onok dizesi:

"Beni sevmediğin bu dünyada
Sokağa atılmış bir siyam kedisiyim..."

Kiminim peki? Tabii ki kendimin...

Hem kim "Neden?" diye sorsa, cevabım hazır:

-Neden olmasın!..


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder