31 Aralık 2010 Cuma

  Mutlu Yıllar.!._Happy new year! 
  Raşit Yakalı  *  N. Ionita 
*
  mete ağaoğlu 

30 Aralık 2010 Perşembe

Acılara Tutunmak... Ahmet Kaya


Acı çekmek özgürlükse


Özgürüz ikimiz de

O yuvasız çalıkuşu

Bense kafeste kanarya



O dolaşmış daldan dala

Savurmuş yüreğini

Ben bölmüşüm yüreğimi

Başkaldıran dizelere



Aramakmış oysa sevmek

Özlemekmiş oysa sevmek

Bulup bulup yitirmekmiş

Düşsel bir oyuncağı



Yalanmış hepsi yalan

Yalanmış hepsi yalan

Sevmek diye bir şey varmış

Sevmek diye bir şey yokmuş



Acı çektim günlerce

Acı çektim susarak

Şu kısacık konuklukta

Deprem kargaşasında



Yaşadım birkaç bin yıl

Acılara tutunarak

Acı çekmek özgürlükse

Özgürüz ikimiz de



Acılardan arta kalan

İşte bu bakışlarmış

Buğu diye gözlerimde

Gün batımı bulutlarmış
 
Hasan Hüseyin Korkmazgil

Burada Biter... Ataol Behramoğlu




bu aşk burada biter ve ben çekip giderim


yüreğimde bir çocuk cebimde bir revolver

bu aşk burada biter iyi günler sevgilim

ve ben çekip giderim bir nehir akıp gider




bir hatıradır şimdi dalgın uyuyan şehir

solarken albümlerde çocuklar ve askerler

yüzün bir kır çeçeği gibi usulca söner

uyku ve unutkanlık gittikçe derinleşir





yan yana uzanırdık ve ıslaktı çimenler

ne kadar güzeldin sen! nasıl eşsiz bir yazdı!

bunu anlattılar hep, yani yiten bir aşkı

geçerek bu dünyadan bütün ölü şairler



bu aşk burada biter ve ben çekip giderim

yüreğimde bir çocuk cebimde bir revolver

bu aşk burada biter iyi günler sevgilim

ve ben çekip giderim bir nehir akıp gider



Ataol Behramoglu

29 Aralık 2010 Çarşamba

Ne Halim Varsa Görüyorum...Yılmaz Erdoğan


O kadar yoruldum ki artık hiçbir şeye şaşırmıyorum.. Ve umrumda değil hiçkimse, Ne halim varsa görmekle meşgulüm.. Yılmaz Erdoğan

Değmez...Paul Auster


Hayatın en hüzünlü anı, deli gibi sevdiğin insanın buna değmediğini gördüğün andır. Ve en büyük kaybın ona harcadığın zamandır
[Paul Auster]

Durup Dururken..Nazım Hikmet


Durup dururken içimde bir şeyler kopup tıkıyor boğazımı


Durup dururken sıçrayıp kalkıyorum yarıda bırakıp yazımı

Durup dururken rüya görüyorum bir otelde, holde, ayakta,

Durup dururken çarpıyor alnıma kaldırımdaki ağaç

Durup dururken bir kurt oluyor aya karşı bahtsız, öfkeli, aç.

Durup dururken yıldızlar inip sallanıyor bir bahçede, salıncakta

Durup dururken mezardaki halim geçiyor aklımdan

Durup dururken kafamda güneşli bir duman

Durup dururken hiç bitmeyecekmiş gibi bağlanıyorum başladığım güne,

Ve her seferinde sen çıkıyorsun suyun yüzüne...

Nazım HİKMET

Diş Fırçası... Chuck.Palahniuk


Herkesin diş fırçası vardır ama dişlerini fırçalamaz bazıları.Akıl da böyle işte; hepimizde var ama kimi kullanmamakta ısrarlı.
C.Palahniuk

Dostun... Bob Marley

 

Düşmanından çok dostundan sakın ! Çünkü dostluk biterse; Sana nasıl zarar verebileceğini en iyi dostun bilir sadece.

Dokunsana....Bob Marley


Gördüğünü herkes sever, Sen onda kimsenin görmediğini bulacaksın. Eğer gerçek aşk istiyorsan; ten’e değil, kalbe dokunacaksın.

28 Aralık 2010 Salı

 sevdakâr çelik   _ HAPPY NEW YEAR... BONNE ANNEE... MUTLU YILLAR_ 15.12.2010mn
MUTLU YILLAR.


*YENİ BİR YILA adım atmamıza az bir zaman kaldı.*
MİZAH VE ŞİİR'in siz değerli dostlarına, ailenize, sevdiklerinize; sağlık, iyilik ve mutluluk getirsin yeni yıl.!.

2011'in /
ülkemizde ve tüm dünyada;
aklın, sevginin ve barışın hâkim olduğu;insan onuruna yaraşan; savaşsız, sömürüsüz ve ekonomik krizlerin kalp krizlerine yol açmadığı bir yıl olmasını diliyoruz.Tüm güçlüklere
 benzerlik... ...... Mizah Ve Şiir izleyicisi Osman İncekara'dan bir ileti aldık. (28 Aralık 2010 _19:44)
Bir duyarlılık örneği olarak değerlendirdiğimiz bu iletisi için kendisine teşekkür ediyoruz.
..... Değerli izleyicimiz, 20 Aralık 2010 tarihinde blogumuzda kayda giren bir çalışmamızın / Kürşat Zaman imzalı (ve kişisel blogunda 27 Aralık 2010 kayıt / tarihli) benzerine rastladığını
  sezer odabaşıoğlu   _ÇİZinceLİKLE_yeni yıl kutlaması

27 Aralık 2010 Pazartesi

Ferda Balkaya Çetin yazısı: RÜZGÂRLI AĞAÇLAR ZAMANI

…ağaçlar rüzgârın salınımında iken, tüm şehir puslu bir perde ile örtülmüştü.
Her an başka renklere bürünen ufukta, yavaş yavaş / sonra birden kaybolan güneş; içimizdeki güzellik ihtiyacını sanata dönüştürürcesine geriye bırakıyordu izlerini.
Güneşin ufukta kırılan tüm renklerine tanıklık ederken tutulan nefesler, bir su damlası oluyordu

Şaşkın....Ahmet Telli


Ayağı kayan bir çocuk


Kadar şaşkınım, bilemedim

Düz yolda yürümenin imlâsını

Kanayan dizlerime bakıp da

Ağlamayı öğrenemediğim gibi



Sevgilisi değildim kadınlarımın

Bir papağan tüneğiydim belki

Ama birkaç sözcük öğrendiysem

Kadınlardan öğrendim, yine de

Bilemedim sevgilim diyebilmeyi



Büyülendim ama büyüyemedim

Aklım ermedi aynalara ve suya

Yüzümü gösterip kalbimi neden

Sakladıklarını öğrenemedim

Şaşkınım, cahilim ben bu dünyada





AHMET TELLİ

26 Aralık 2010 Pazar

Oyun İçinde Oyun..Bob Dylan


Arkandan oynanan oyunları bilmediğini sansınlar, Sen çocukların beyin gelişimi için oyuna ihtiyaç duyduklarını bil, sorun olmaz.


Dylan

Yaslanmayacaksın.. Can Yücel


Hayattan aldığım en büyük ders: "Sevgisiyle karşında sapasağlam duramayan birine, asla yaslanmayacaksın". [Can Yücel]

Üşüyormusun... Cemal Süreya


Üşüyor musun ? Üzülme bee ! gel yanımα.. O kadar yaktın ki canımı; Isınırsın. Üşümezsin bir daha.. [C. Süreya]

Bilmiyorsan...Özdemir Asaf


Sevmeyi bilmiyosan kullanma o iki kelimeyi ! "Yani ne sen kirlet ağzını o sözle. Ne de o söz ağlasın kimin eline düştüm diye" [Özdemir Asaf]

Unutmuştum Ki...Boris Vian


"Tam 'unuttum' dersin geri gelir, gülümser ve inandırır seni aşkına. Hiç kopmayacakmış gibi bağlanırsın; O çekip gider bu defa". [B.Vian]

Kurşun Kalem...Cemal Süreya


Senin ilkokul yıllarında durmadan yere düşürdüğün kurşun kalem gibiyim! Dışı sapa sağlam, içi paramparça..


Cemal SÜREYA

Kötü Olan.... Nazım Hikmet


Ne Kötüdür


insanın aklıyla yüreği arasında çaresiz kalması..Ne kötüdür an kadar

yakın bi asır kadar uzak olması.. Ve bilir misin ne acıdır insanın

bildiğini anlatamaması.. '' Ben '' deyip susması, '' Sen '' deyip

ağlamaklı kalması....
sevdakar çelik'in çizgisiyle aziz nesin ***
Aziz NESİN şiiri:* ARKADAŞIM BADEM AĞACI
Sen ağaçların aptalı
Ben insanların
Seni kandırır havalar
Beni sevdalar
Bir ılıman hava esmeye görsün
Düşünmeden gelecek karakış..
Açarsın çiçeklerini ..
Bense hayra yorarım gördüğüm düşü...
Bir güler yüz bir tatlı söz,
Açarım yüreğimi hemen.
Yemişe durmadan çarpar seni karayel
Beni karasevda
Hem de
HAYYAM dörtlükleri / tasarım: sevdakâr çelik, "Ben olmayınca bu güller, çiçekler yok..."

Yüreğim Seni Çok Sevdi... Canan Tan



Yüreğim seni çok sevdi


O yürek talan

O yürek yangın yeri

O yürek seni istiyor

Bir tek seni

Git... Cemal Süreyya



Şimdi sen kalkıp gidiyorsun,


Git
Gözlerin durur mu onlarda gidiyordur,

Gitsinler

Oysa ben gözlerinsiz edemem bilirsin.

Cemal SÜREYYA



Vazgeçilmez.. İclal Aydın


Aslında... Senin adın bile geçmedi...


Ama...

Ben seni hiç unutmadım...

Birini sevmeye beni benden daha iyi kimse ikna edemez, biliyor musun...

Susmak da aşkın yollarından biriymiş. Bunu öğrendim...

Susulmuş çok aşkım yok ama aşktan sustuğum çok hikayem var desem...

Yüzüne bakıp her şeyi unutmayı ve onunla her şeye

yeniden başlamayı beklersin...

Merhamet ederek sevmenin "sevmekle" bir ilgisi olmadığını üzülerek anlıyor sonunda...

Aşk da yazı gibidir

Yok oldu demekle yok olmaz

Öldü demekle ölmez.

Biçim, üslup değiştirir ama ölüp yok olmaz.

Tıpkı yazı gibi, aşktan da vazgeçilmez.

Sevdim..Ümit Yaşar Oğuzcan



Ben seni sevdim mi? Sevdim, kime ne


Tuttum, ta içime oturttum seni

Aldım, okşadım saçlarını, öptüm

İçtim yudum yudum güzelliğini



Ben seni sevdim mi? Sevdim elbette

Bendeydi özlemlerin en korkuncu

Çıldırırdım sen ne kadar uzaksan,

Aşk değil, hiç doymayan bir şeydi bu



Ben seni sevdim mi? Sevdim doğrusu

Sevdikçe tamamlandım, bütünlendim

Biri vardı ağlayan gecelerce

Biri vardı sana tutkun; o bendim



Ben seni sevdim mi? Sevdim en büyük

En solmayan güller açtı içimde

Ömrümü değerli kılan bir şeydin

Sen benim bozbulanık gençliğimde



Ben seni sevdim mi? Sevdim, öyle ya

Bir çizgiye vardım seninle beraber

Ve bir gün orada yitirdim seni

Ben seni sevdim mi? Sevdim, Ya sen beni

25 Aralık 2010 Cumartesi

Zaman... Eşref Ziya Terzi


Kaybolur hayatın tarifsiz ahengi


Zaman bir tablodur düşer duvarlardan

Düşüncemi aşan gizli bir mimari

Yükselir sonsuzluk manzaralarından



Yaslasam başımı hatıralarıma

Bir şah damar gibi vuruyor hayaller

Vuslat bilemem ki hangi rüyalarda

Ayrılıktan şimdi üşür durur eller



Bir yağmur sonrası gurbetimde akşam

Ruhumun dinmeyen nedametleridir

Ağarmış saçında eskiyen şu zaman

Sonsuza dökülen gizemli bir nehir



Bir terennüm olur ah dudaklarımda

Gönlümde vuslatı sürükleyen hicran

Rüzgardır içimi körükleyen sevda

Bir yağmur sonrası gurbetimde akşam

Sabah Duymadan...


Daha yeni kalktım,


Geceden sabaha,

Peşimsıra koşturan kahve suyu,

Deniz pencereden seyrediyor beni,

Yağmurda şiirimin katili bulutlar,

Kent kayıp,

Çamur yükleniyor sokaklar,



Hiçbirşeye mecbur değilim,

Sana olduğum kadar,

Aynalarda gözüme batıyor sakalım,

Gözlerim kırmızı şarap kadehi,

Rüzgarla yıkanmış geceden saçlarım,



Eşini kaybeden terlik gibi dolanıyorum,

Dijital bir muallak zamanım,

Daha yeni kalktım,

Sanki ben değil bende,

Kendi üzerime uymayan bir sabahlıktım,

Sen görme beni böyle sevdiğim,

Gizli sevdanı hançerle bana,

Geç olmasın,

Daha yeni kalktım geceden,

Aman sabah duymasın...

Özlem... Ümit Yaşar Oğuzcan


Ne kadar saklasan özlediğin belli


Söndüremezsin içindeki yangını

Başlamışsa zamanların en güzeli

Artık susturamazsın dudaklarını

Anlatır özlemini bana derinden

Yanan alnınla, terleyen avuçların

Alevler taşarken gözbebeklerinden

Yakar değdiği yeri parmak uçların

Çok geç bu sevdadan dönebilmek için

Bak! Şimdi seninle dopdolu aynalar

Bu özlemli halinle daha güzelsin

Benim de saçımdan tırnağıma kadar

Tutuşan, yanan bir şey var her yerimde

Sen şimdi alevden bir gülsün ellerimde.
 
Ümit Yaşar Oğuzcan

Boşluk..Cezmi Ersöz


Adına aşk koyduğun o büyük boşluğa


Ben koca bir hayat sığdırdım…

Beni sevmemene isyan edip kaçmak,

Sende aradıklarımı hayatla doldurmaya çalışmak,

ruhumun en büyük yanılgısıydı…

Hayat bana acımasız yüzünü

Sevgini inkar ettiğim zamanlarda gösterdi…

Ve şimdi asıl olmam gereken yerde,

Hayata başladığım yerde,

Kalbindeyim…

Vazgeçilmez oluşunun sırrı bu işte:

Senin olmadığın yerde ne olduğunu bilmiyorum



Cezmi ersöz

Söyleyemedim....Cevdet Bağca


Düslerde sevdim seni söyleyemedim
Sessiz öptüm nefesini söyleyemedim

Sana ben siirler sözler büyüttüm
Sana ben baharlar yazlar büyüttüm
Sana ben hummali gizler büyüttüm
Söyleyemedim


Sarkilar yazdim sana okuyamadim
Hep yanimdaydin oysa dokunamadim

Sana ben hayaller düsler büyüttüm
Sana ben gözümde yaslar büyüttüm

Sana ben hummali asklar büyüttüm

Söyleyemedim

Cevdet Bağca




Aşkın Tarifi... Ceyhun Yılmaz


bir tek senin görebileceğin bir yerden


sana gülümsüyorum...

onların duydukları kahkahalarım değil

aşkı tarif gerekirse sana

anlatayım

Aşk ne biliyor musun

benim sana yaşadığım,

senin durmadan üstüne bastığın...

Ceyhun Yılmaz

Düşün....


düşün


bir gece sokakta kalmışım

bardaktan boşalırcasına yağmur yağıyor

iliklerime kadar ıslanmışım

meteliği bitene kadar kurşunlamışım

üstelik körkütük aşığım

parmaklarımın ucunu yakmışım



düşün

bütün gece adını sayıklamışım

telaşla bir vehim içinde

korkulara kapılmışım

belki gelmezsin diye

tüm gece ağlamışım

üstelik yalnızım

ben bir karanlıktan

birde yalnızlıktan korkarım



düşün

hava geceleyin ne soğuktur

birde gece boyu kaldırımda yatmışım

sabah bir bel ağrısı

kedilerle beraber uyanmışım

hiç yemek yememiş

sabah zar zor ayılmışım

üstelik sigarayı yeni bırakmışım

dertleşecek bir dost bile bulamamışım



düşün

bir adam düşün

böylesi bir sevda

böylesine bir sevmek

geçen her anın ardından

ölmek ilmek ilmek

sensiz geçen geceyi

yenmeyi denemek

24 Aralık 2010 Cuma

Masal Bu Ya...


Giderken seni zaten sevemedim deme olur mu? İncinmesin yüreğimin arka bahçelerinde oynayan çocukluğum. Bana layık değilsin de, ayrı dünyaların insanları olduğumuzu filan söyle. Ne bileyim işte, Yeşilçam replikleri kus bana. Okşa sen içimdeki çocuğun saçlarını, ‘o’ annesinin anlattığı masallara hep inanmıştır bilirsin

Gözlerin İstanbul.. Yavuz Bülent Bakiler



Seninle bir yağmur başlıyor iplik iplik,

Bir güzellik doğuyor yüreğime şiirden.

Martılar konuyor omuzlarıma,

Gözlerin İstanbul oluyor birden.

Akşamlardan, gecelerden, senden uzağım

Şiirlerim rüzgardır uzak dağlardan esen

Durgun sular gibi azalacağım

Bir gün, birdenbire çıkıp gelmesen.

Şarkılarla geleceksin, duygulu, ince

Yalnız gözlerime bak diyeceksin.

Ellerim usulca ellerine değince

Kaybolup gideceksin

Bir elim seni çizecek bütün pencerelere

Bir elim seni silecek.

Kalbim: Ebemkuşağı; günde bin kere

Senin için yeni baştan can kesilecek.

Ne güzel seni bulmak bütün yüzlerde

Sonra seni kaybetmek hemen her yerde

Ne güzel bineceğim vapurları kaçırmak

Yapayalnız kalmak iskelelerde.

Seninle bir yağmur başlıyor iplik iplik,

Bir güzellik doğuyor yüreğime şiirden.

Martılar konuyor omuzlarıma,

Gözlerin İstanbul oluyor birden.

Yavuz Bülent Bakiler

Bilmemki Nemsin...Yavuz Bülent Bakiler


Sözde senden kaçıyorum

Dolu dizgin atlarla

Bazen sessiz sevdasın

İpekten kanatlarla



Ama sen hep bin yıllık bilenmiş inatlarla

Karşıma çıkıyorsun

En serin imbatlarda

Adını yazıyorum

Bulduğun fırsatlarla

Yüreğimin başına noktalarla, hatlarla

Başbaşa kalıyorum sonunda heyhatlarla

Sözde senden kaçıyorum

Dolu dizgin atlarla



Ne olur bir gün beni

Kapından olsun dinle

Öldür bendeki beni

Sonra dirilt kendinle

Çarpsam kara sevdayı

En azından yüzbinle

Nasıl bağlandığımı

Anlarsın kemendinle



Kaç defa çıkıp gittim

Buralardan yeminle

Ama her defasında

Geri döndüm seninle

Hangi düğüm çözülür

Nazla, sitemle, kinle

Ne olur bir gün beni

Kapından olsun dinle



Şaşırdım kaldım işte

Bilmem ki nemsin

Bazen kız kardeşimsin

Bazen öp öz annemsin

Sultanımsın susunca

Konuşunca kölemsin

Eksilmeyen çilemsin

Orada ufuk çizgim

Burda yanım yöremsin

Beni ruh gibi saran

Sonsuzluk dairemsin



Çaresizim çaremsin

Şaşırdım kaldım işte

Bilmem ki nemsin



Yavuz Bülent Bakiler

Kim.. Cezmi Ersöz


Gözlerimde hiç görmediğim Bir yaşam sevinci, Kim o? De yeter, Kimsen olmaya geldim…”


Sevgi ve Sen...Yılmaz Güney






Sevgi ne demek bilen varmı,

Nerden bileceksiniz sevgiyi,

Sevgiden anlarmısın, benim gibi,

Sevgiyi severmisin, benim gibi,

Ama nerden bileceksinki sen sevgiyi,

Benim kadar sevseydin sevgiyi,

Belki o zaman anlardın sevginin önemini....



Yılmaz Güney



Mutlu Olma Şansı...Yılmaz Güney



Hayat bize mutlu olma şansı vermedi sevgili,

biz kendimizden başka herkesin üzüntüsünü üzüntümüz acısını acımız yaptık çünkü.

Dünyanın öbür ucunda hiç tanımadığımız bir insanın göz yaşı bile içimizi parçaladı.

Kedilere ağladık, kuşların yasını tuttuk...

Yüreğimizin zayıflığı kimi zaman hayat karşısında bizi zayıf yaptı. Aslında ne güzel şeydir insanın insana yanması sevgili...

Ne güzeldir bilmediğin birinin derdine üzülebilmek ve çare aramak. Ben bütün hayatımda hep üzüldüm, hep yandım.

Yaşamak ne güzeldir be sevgili...

Sevinerek, severek, sevilerek, düşünerek...

Ve o vaz geçilmez sancılarını duyarak hayatın...



Yılmaz Güney



23 Aralık 2010 Perşembe

Anladım...Can Yücel


Bunca zaman bana anlatmaya çalıştığını,kendimi bulduğumda anladım.


Herkesin mutlu olmak için başka bir yolu varmış,

Kendi yolumu çizdiğimde anladım..

Bir tek yaşanarak öğrenilirmiş hayat, okuyarak,dinleyerek değil..

Bildiklerini bana neden anlatmadığını, anladım..

Yüreğinde aşk olmadan geçen her gün kayıpmış,

Aşk peşinden neden yalınayak koştuğunu anladım..

Acı doruğa ulaştığında gözyaşı gelmezmiş gözlerden,

Neden hiç ağlamadığını anladım..

Ağlayanı güldürebilmek,ağlayanla ağlamaktan daha değerliymiş,

Gözyaşımı kahkahaya çevirdiğinde anladım..

Bir insanı herhangi biri kırabilir,ama bir tek en çok sevdiği, acıtabilirmiş,

Çok acıttığında anladım..

Fakat,hak edermiş sevilen onun için dökülen her damla gözyaşını,

Gözyaşlarıyla birlikte sevinçler terk ettiğinde anladım..

Yalan söylememek değil, gerçeği gizlememekmiş marifet,

Yüreğini elime koyduğunda anladım..

''Sana ihtiyacım var, gel ! '' diyebilmekmiş güçlü olmak,

Sana ''git'' dediğimde anladım..

Biri sana ''git'' dediğinde, ''kalmak istiyorum'' diyebilmekmiş sevmek,

Git dediklerinde gittiğimde anladım..

Sana sevgim şımarık bir çocukmuş,her düştüğünde zırıl zırıl ağlayan,

Büyüyüp bana sımsıkı sarıldığında anladım..

Özür dilemek değil, ''affet beni'' diye haykırmak istemekmiş pişman

olmak, Gerçekten pişman olduğumda anladım..

Ve gurur, kaybedenlerin,acizlerin maskesiymiş,

Sevgi dolu yüreklerin gururu olmazmış,

Yüreğimde sevgi bulduğumda anladım..

Ölürcesine isteyen,beklemez,sadece umut edermiş bir gün affedilmeyi,

Beni af etmeni ölürcesine istediğimde anladım..

Sevgi emekmiş,

Emek ise vazgeçmeyecek kadar, ama özgür bırakacak kadar sevmekmiş...



Can YüceL



22 Aralık 2010 Çarşamba

Aramıza Hoşgeldin... Oğuz Bal


Eğer aşıksan ve mutsuzsan;


onun adını yaz bir beyaz kağıda...

Ne oldu şiir mi oldu adı kendiliğinden?

Aramıza hoşgeldin!


İftar.Vakti.. Can Yücel


Hani iftar vaktine yakın susar ya insan, yokluğun o denli yakıyor beni !..Söyle ne zaman okunur burda ezan ?..Bir yudum su gibi özledim seni...

Kurtarma Beni.. Pelin Onay


Kapalı çarşı dudakların, kalabalık ve renkli


susma. Dilimde kurur kelimeler

biliyorum, olmayacak bir şey sana dirilmem

çocuk aklıma uyup da yürüdüm meydanlarında

kapını çalıp kaçmaktı niyetim

bir satır başında birden karşına çıkmak,

ve düşürmek kolunun altındaki cümleleri

olmadı. Ezberimde kaldın karıştırırken gülüşlerini
yoldan çıktım, sana düşüyorum

kurtarma beni

Anlat...

Sabrı anlat bana...


Mağlubiyetlere dayanmayı öğret ruhuma

Bir ışık yak aydınlansın ufuklarım

Söyle ne vâkit sona erer bu amansız sınanma?

Özlemi anlat bana...


Göğünde kanat çırpan vuslat kuşları

Nereye konarlar yorulduklarında?

Ayaz yemiş sevdaların bakışlarındaki

Ümitsiz ümitleri anlat.

Yalnızlığın dili olsaydı sormazdım sana...


Sevgilerin nihayetini anlat...

Nasıl biter bir sevda?

Yakıp yıkılan umutların külleri

Nereye savrulur sonunda?

Ben sustukça sen anlat...

Hüzünlerine geldim.
Anlat merak ediyorum


Her zaman ışık var mıdır tünellerin ucunda?

Korku...W.Shakespeare




İnsanların çoğu kaybetmekten korktuğu için, sevmekten korkuyor.

Sevilmekten korkuyor, kendisini sevilmeye layık görmediği için.

Düşünmekten korkuyor, sorumluluk getireceği için.
Konuşmaktan korkuyor, eleştirilmekten korktuğu için.

Duygularını ifade etmekten korkuyor, reddedilmekten korktuğu için.
Yaşlanmaktan korkuyor, gençliğinin kıymetini bilmediği için.
Unutulmaktan korkuyor, dünyaya iyi bir şey vermediği için.
Ve ölmekten korkuyor, aslında yaşamayı bilmediği için.


W.Shakespeare




Uçuşuyorum...


Yazın yağan kar gibi
heybetin çöktü üstüme

silkinsem de düşmeşsin saçlarımdan

ılık meltemin alır yüzümü götürür

tutsana ruhumu
uçuşuyor gözlerine doğru

21 Aralık 2010 Salı

Beklerim... Ahmet Kutsi Tecer

Beklerim Böyle Her Akşam


Geceleyin benden ayrılır ruhum,

Dönünceye kadar açık kalır cam.

Uyanık, başımın ucunda bir mum,

Beklerim, beklerim böyle her akşam.



Bilmesem de nereye gidiyor ruhum,

Bütün gece sessiz, eriyip de mum,

Sabah olduğunu çok biliyorum;

Biliyorum, bu bir sonsuz helecan.



Besbelli bir ömür böyle sürecek,

O öyle uçarı, ben böyle ürkek;

Bir gün ya bilerek, ya bilmeyerek,

O dönmeden önce camı kapayacağım...



Ahmet Kutsi TECER

Utandır Aşkı... Cezmi Ersöz


Yalnız insan nedir ki


Sayıklayan bir acıdan başka?

Olmayan bir sevgiliyi beklemek bile,

Bir başına olmaktan anlamlıdır.

Yapayalnız ne yapabilir ki insan;

Son otobüsle gelecek birini beklemiyorsa...

Gelmese de sevgili

Onu umutla beklemek,

Umutsuz bir aşk filmini seyrederken

Kendine bağlanmaktır.

Olmayan bir sevgiliyi inatla beklemek;

Utandırmaktır aşkı...

Cezmi Ersöz

Kalp...


İnsan vücudunu dikey olarak tam ortadan ikiye ayırdığınızda görürsünüz ki sağ ile sol arasında hiç bir fark yoktur. İki kol iki göz iki ayak ve bir sürü organ. Her şey simetriktir. Sadece bir şey dışında.
Kalp.
Sağ tarafınız hep boştur.

Hep biraz eksiksinizdir.

Ve o sağ taraftaki boşluğu sarıldığınız zaman “o”nun kalbi doldurur.

Gözlerin... Nazım Hikmet


Gözleri Siyah Kadın


Gözleri siyah kadın o kadar güzelsin ki

Çok sevdiğim başına yemin ediyorum ben

Koyu bir çiçek gibi gözlerin kapanırken

Bir dakika göğsünün üstünde olsa yerim

Ömrümü bir yudumda ellerinden içerim

Gözleri siyah kadın o kadar güzelsin ki.



Nazım Hikmet

Söyle..Özdemir Asaf


Söylediklerini örtebildiğin kadar ört. Yalnız dolambaçlı konuşma, yüzüme karşı konuş, içine doğru değil. Susacaksan, istediğin kadar sus. Yalnız kendine doğru susuk durma. Bana doğru susuk dur. Dolambaçlı konuşursan... Emici susmalarla durursan... Ben senin gözlerinin dışından içine inerim. Ama sen... Sen de benim gözlerimin içinden dışarıya düşersin sonra.




Özdemir Asaf

Oradamısın... Özdemir Asaf


Sessizliğine alıştık.


Konuşmazsın öyle her zaman.

... -ama yine de-

Orada yerinde misin?

Duruyor, duyuyor musun?


Özdemir Asaf

Unutamamak... Ümit Yaşar Oğuzcan


Unutamamak


Sen bilemezsin, paslı hançerdir yalnızlık

Gelir, en can alacak yerimden vurur

Sen bilemezsin, gecenin en uzak bir saatinde

Bir böcek nasıl girer beynime, kımıldar durur?



Sen bilemezsin, çaresizlik nasıl boğar insanı?

Yaşamak bir yerde nasıl çekilmez olur?

Tutunacak bir dal aramaktan, koşmaktan, özlemekten

El yorulur, ayak yorulur, yürek yorulur.



Sen bilemezsin bu türlüsünü ölümün

Bilemezsin, bir tek kibritin cılız aleviyle

Benzine bulanmış bir insan nasıl tutuşur?



Bu belki sevmektir bir yerde, belki unutamamak

Bu, kişinin kendi içinde eriyip, yok olmasıdır

Bilmesen de anlamaya çalış biraz, ne olur.


Ümit Yaşar Oğuzcan

Aradığın Yer...


Ararsan eğer,


ben hep aradığın yerdeyim..

bir sahil kenarında balıktayım

yolda bir kaldırım kenarındayım

telefonun ucundayım aradığında

ben hep aradığın yerdeyim..



uzaklardayım belki çok uzaklarda

sen uyurken gece ben rüyandayım

hastaysan eğer baş ucundayım

dağda taşta yeryüzünde seninleyim

ararsan eğer,

ben hep aradığın yerdeyim..



kalbinin bir köşesindeyim belki

damarlarında akan kandayım

her damla gözyaşındayım ağladığında

ben aklının erebildiği her yerdeyim

ararsan eğer,

ben hep aradığın yerdeyim..



bilmediğin bir mezar başında

aç ellerini bildiğin duayı oku

yıllarca arayıp sormadıysan eğer

bil ki ben yatağımdayım oradayım

başında durduğun mezardayımdır

ararsan eğer,

ben hep aradığın yerdeyim..

Seninle... Cahit Zarifoğlu


İlle gerek mi özlediğimi söylemek
Ya da sevdiğimi seni
Hem gelecek günlere bıraktım seninle olmayı
Seninle ölmeyi bir güzel
Seninle..
Cahit Zarifoğlu

20 Aralık 2010 Pazartesi

 "Karikatürist RAŞİT YAKALI'dan bize bir mektup var"...
 Yaprak Alp ile oğlum Aykut Yakalı nişanlandılar. Raşit Yakalıileti / 20 Aralık 2010 _15:43
**.......* Karikatürist Raşit YAKALI ustamızın
 ve değerli ailesinin mutluluklarını paylaşıyor, 
 genç çiftleri yürekten kutluyoruz...                  
http://mizahvesiir.blogspot.com/

Seviyorum İşte... Zeki Müren

Mutsuz.. Yılmaz Erdoğan


Mutsuzum, Çünkü herkes gibi sahte değilim ve kimse gibi rol yapmadım. Mutsuzum, Çünkü sevmediğim birine 'aşkım' deyip sarılmadım...

Aşk.. Erol Sunat


Hz. Mevlana, “Ey bülbül! Git de aşkı pervaneden öğren. Kendini alevin içine attı, yandı. Sevgilisi uğruna can verdi, sesi çıkmadı.”diyor.


Pervane dünyadaki aşıkların en gözü karasıdır.

Karşılık beklemeyenidir.

Hesap yapmayanıdır.

Üç günlük heveslerin peşinden koşmayanıdır.

İş olsun diye aşık olmaz.

Aşık olmuş desinler diye, ortaya çıkmaz.

Pervane reklamlara aldırmaz.

Aşkını dillere düşürmez.

Yerlerde süründürmez.

Paspas gibi, sakız gibi çiğnetmez...

Pervanenin karşılık beklemeden sunduğu sevgiyi sevilen bilmesede, sevginin sahibi bilmektedir ya...

O yetip de, artmıştır pervaneye...

Aşk ile yanan kavrulanı ateş yaksa, ne kadar yakar?

Alevin içine kendini atana, yaktı kendini derler...

Neden yaktı diye sormaz kimse...

Aşkın dünle, bugünle ne işi olabilir?

Aşk dünle, bugünle, sorgulamalarla uğraştığı an, aşk olmaktan çıkar, adına aşk denen ancak aşka hiç benzemeyen bir şey ortaya çıkar ki, onu aşk sanıp aldananlara akıl da, ermez sır da...

Sevdim demek..

Seviyorum demek

Öyle kolay olsaydı.

Leyla ile Mecnuna...

Ferhat ile Şirin`e...

Kerem ile Aslı`ya...

Özenmezdi sevenler.

Bakmayın siz aşk emek ister, diyen edebiyat parçalayan laflara...

Aşkın emekle ne işi olabilir?

Aşk ben seni şu kadar sevdim diye başa kakılan sözlere itibar bile etmez.

Aşkın dayatmalarla ne işi olabilir?

Sev beni, seveyim seni...

Beni sevmeyenle işim olmaz...

O bir kere benim sevgime layık olmayı öğrensin...

Bu sözler, sevgi adına söylenmiş sevgisiz sözler ne yazık ki...

İçlerinde sevginin, sevdanın zerresi yok...

Zaten sevmek o kadar kolay değildir.

Sev diyen, sev demedikçe...

Yan diyen, yan demedikçe...

Sevemezsiniz hiçbir şeyi...

Sevsenizde...

Sözde seversiniz

Sözle seversiniz

O sevmenin adına sevgi derler mi, o da baştanbaşa şüpheli....







Gelin Mevlana`nın aşkla ilgili söyledikleriyle devam edelim yazımıza;

Aşk altın değildir, saklanmaz. Aşıkın bütün sırları meydandadır..diyor.

Aşık olanın halini ne gözler saklayabilir, ne de gönül. Sır sır olmaktan çıkıp gider. Kafesi açılan bülbül, nasıl kanat çarparsa özgürlüğe heyecanla... Aşıkta o heyecanı taşır aşkını söylemesede, baştanbaşa aşk kesildiği her halinden belli oluverir.

Aşk, davaya benzer, cefa çekmek de şahide: Şahidin yoksa davayı kazanamazsın ki...diyor.

Aşk cefadır anlayana. Cefası olmayan duygunun ya da hissin aşkla ilgisi, alakası yoktur. Cefa aşka şahitlik yapmadıkça, aşk denen davayı kazanamaz sevenler.

Dava ne kadar uzun sürerse, törpülene törpülene yürüyen gönlün çiğliği kalmaz, pişer olgunlaşır, yanar ve kavrulur pervane misali adı aşk olan ateşte.

Cefa çekmek, şikayet etmemektir.

Şikayet edilmediğinde kazanılır aşk denen dava...

Her cefayı, aşktan şikayet etmek için kullananın aşkına aşk demezler zaten...

Sen en ufak bir engelde başladın bağırmaya der aşk, ya aşık değilsin, ya da aşık olmanın gereği nedir bilmiyorsun.

Öyleyse, aşk yolunda işin ne senin?

Bu sözleri derinlemesine düşündüğünüzde, sanki bana söylenmiş, benim için söylenmiş diyebilirsiniz.

Zaten sözlerin güzelliği, anlam zenginliği ve insanı sarması bundandır.

Bizlerin pervaneden öğreneceği o kadar çok şey var ki...

Aşk yolunun yolcusu, pervane huylu olmadıkça, pervane gibi davranmadıkça, aşık olamaz.

Ben aşığım diye şakıyanların aşkı neden üç günlük?

Hevesleri aşk sandıklarından ya da öyle işlerine geldiğinden olabilir mi?

Aşkı sokaklarda, ışıltılı caddelerde, loş ışıklarda arayanlar nafile arar

Çünkü aşk,

Hercai gönüllü değildir.

Daldan dala konmanın lafını bile etmez, dinlemez.

Aşk karşılık beklememektir cümlesi bile, aşkı tarif edemez...

Pervaneden öğrenmekte sanırım kimsenin işine gelmiyor. Kimsenin harcı da değil, anlaşılan!...
(Erol Sunat)

Yeter mi?...Cemal Süreya



"Yeter, aklından çıkar artık onu" diyor kimileri. "Siz de aklınızla değil de, yüreğinizle sevseydiniz anlardınız beni". Cemal Süreya

Seviyorum Seni.. C.Bulut



Seni seviyorum, çünkü sorgulamıyorsun, yargılamıyorsun beni.


Olduğum gibi kabul ediyorsun; hatalarımla, zaaflarımla.

Değiştirmek yerine anlamaya çalışıyorsun, ne güzel.. :)