14 Kasım 2008 Cuma

İstanbul - Rize, Rize - ???

Çoook uzun bir zaman sonra kendi yazdıklarımı kağıt üstünden okudum. Ortalığı çekip çevirdim, ki gerçekten iyi geldi. Sefer yapmayan, hurdaya çıkmış bir belediye otobüsü olsam da, 'hadi bi yıkayıvereyim kendimi' dedim. Hem bakarsın 'pimp my ride' da Türk Televizyonları'na düşer de, birileri de tutar bu zavallının elinden. Hazır olmak lazım...

Woody Allen meselesine ek yapacaktım da... Sıkıldım daha tek bir harfin yüzünü

bile kağıda değdirmeden...

Şu aralar Suede'le hafifletiyorum kendimi. Yeterince hafiflediğimde İstanbul'dan Rize'ye havalanacağım... Bakalım oraların havası suyu nasılmış... Hayatım boyunca Karadeniz'i görmek için yanıp tutuştum... Denizi değil de, daha çok ağaçları... Ağaçları çok severim... O kadar heveslendim ki zaman zaman, öyle istedim ki oralara gitmeyi 'Askerde inşallah!..' dedim, olmadı...

Bir kadına, ona ayırdığımdan da fazla yer verince hayatımda, ancak o zaman olabilirmiş... Olabilecek mi???

"Yüzümü doğu'ya döner dönmez hasta olan bir adam" derim kendim için... Bundan böyle, Karadeniz'i tenzih edeceğim... (Azıcık Lazcam vardı, yerinde duruyor mu acaba?.. )

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder