6 Mart 2010 Cumartesi

Villard'ın Mirası

Ve tanrı'dan sonra aşk da öldü!.. Kadınları bunun için suçlayabilir misin?

-Bazılarını, elbette!

İnancını, masumluğunu, dik başlılığını, gülüşünü, düşüşünü ve kanatlarını yitirmiş bir melek tanıyorum, adı:Villard. Böyle mi yazılıyor, bilmiyorum. Bana adının "vilırt" olduğunu söyledi. Okuma-yazma bilmiyordu. Bu yüzden adının nasıl yazıldığını soramadım ona. Onun için; üç gece üstüste üç büyük rakı içtim, üç gece üçer kere hüngür hüngür ağladım. Oturdum, yaşını hesapladım. Bunları benden o istedi.

Sonra, bir gece bir kadınla çıkıp geldi. Kadının adı Flores ya da Dolores, öyle bir isim işte!..

Sabaha kadar seviştiler. Gürültülü bir sevişmeydi, uyuyamadım. Oturdum Villard'ın yaşının sağlamasını yaptım. Yanılmamışım, kesinlikle doğru hesaplamıştım.

O gecenin sabahında Villard ortadan kayboldu. Bir ay dönmesini bekledim, umdum hatta bunun için dualar ettim. Allaha açtığım avuçlarım sanırım pek işe yaramadı. O dualar, o bekleyiş, o uykusuzluk beni bir zombiye dönüştürdü. Ay ayı çağırdı, gün günü defetti başından. Villard geri dönmedi.

Flores ya da Dolores hala misafir odasında kalıyor. O geceden sonra odamdan dışarı çıkmadım. Hayır! Çıktım. Sadece tuvalete gidip geldim. Kendi evimde bir mahkum gibi, Dolores kapıma bıraktı her seferinde o günkü iaşemi. Evi çekip çevirdi, alışverişi yaptı. Belki bir işi varsa, işe bile gidip gelmiş olabilir.

Komşular onu karım sanıyorlarmış. Benim içinse sadece Flores!..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder