25 Ekim 2009 Pazar

CUMARTESİLERİM CUMARTESİ DEĞİL PAZARLARIM PAZAR

Akacak başka mecram olmadığı zamanlarda, bir çeşit not defteri olsun diye başladım bu blogu yazmaya. Faydasını gördüm, sıkıntısını çektim, kendimden kendime yollar çiziktirdim... Bir hevesti, başka türlüsü yoktu, yoluma devam ettim...

Üç beş kişi de geldi okudu, allah razı olsun!.. Pek çok kişiyi de başımdan savmam gerekti. Ölen öldü, kalan sağların da eceli belli...

Gün geçtikçe, biz buradakilerin sayısı azalıyor ve aslında iyi de oluyor; lüzumsuz kalabalıklar kendilerine yeni oyuncaklar buldukça, sırtımızdaki yük artık daha fazla ağırlaşmıyor...

Kaldım ya bunca zaman, bu vakitten sonra gitmek yakışmaz! Ama siz, sevgili üçler beşler; bir tek pazarı pazar bu adamın, gelip geçip de saçmalamaya başladığı vakitlerde, ona, ne dediğini bilmez sevimli bir ayyaşa yaklaşır gibi merhametle yaklaşın... Yaşayın ve başka hiçbir şeyi kafanıza takmayın...





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder