28 Aralık 2007 Cuma

2007 NASIL BİR YILDI ?

1995 ve 2001'in ardından 2007 de kendine özel bir dosya açıp anılarımda yer eden yıllardan biri oldu. ( Bu altı yıllık aralar rastlantı mı acaba?..) Genellikle; toprak insanı olmamdan kaynaklanan bir özellikle, mevsimlik yaşayan biriyimdir. Yazları durgun, kışları sessiz, baharlarda parlayan... Dört mevsim birden ritüelinden dışarı çıkınca da yıllık insan olurum. İşte 2007 böyle bir yıldı...

2006'nın sonunda kişisel on yıllık ilerleme raporumu halka açıklamış ve istikrardan yana olduğumu ortaya koyarak sivri uçlarıma ve demokrasi talep eden yanlarıma göz dağı verip susturmuştum. İstikrar için de 2007'yi gözden çıkarmıştım. Daha doğrusu baharlarını ve yazını. Ama kış da peşi sıra geliverdi işte, yapacak bir şey yok!

Yılın yarısını askerde geçirdiğim için o kısmı tamamen kayıp hanesine yazmak zor ama başka bir yılı harcamaktansa bu yılı harcamak fena bir fikir değilmiş...Bu sırada duygusal istikrarımı hiç ummadığım bir şekilde kaybedince sarsıldım biraz. Ama olasılıklar hanesinde bu ihtimale de yer verdiğim için beklenmedik bir şeydi diyemem...Alternatif planlarım işlemediği için biraz sıkıldım tabii. Yinede rotada olmayan limanlara uğramak zorunda kalmak pek çok şey kazandırdı diyebilirim...Mesela Akın, Ramazan, Necmettin ve Kenan gibi kişiliklerle karşılaşmak heyecan vericiydi...Heybeme pek çok şey koymamı sağladılar!

Bu yıl genel olarak zor sınavların kolayca verildiği bir yıl olarak kalacak hafızamda. Bedenimin ve ruhumun sınırlarını olabildiğince zorladığım ve sandığımdan daha güçlü olduğumu anladığım bir yıl olarak...Aslında buna gerek yoktu ama can sıkıntısından kaşınıp durdum.Teorik olarak oldukça iyi bir asker oldum. Elime geçen tüm talimnameleri okuyunca, geniş bir askeri bilgi arşivi kurdum. Yanaşık düzen, tek er ve manga eğitimlerinin neredeyse tamamını ezberledim.

Ama insan ilişkilerinde tökezlediğim yerler de oldu. Kredibilitem yerlerde sürünüyor şu ara ama en yakın zamanda itibarımı yeniden geri kazanmak için çalışmalara başlayacağım...

Bu yıl en çok dilime takılan parça Dr. Skull'dan "Kimi yedi seni, kimi sakladı, kimi beyaza boyayıp akladı, kimi yoluna yol oldu gitti, kimi kaçırdı seni ağladı" oldu. Ve tabii ki Nöbetçinin Türküsü! İlk kez Serdar'dan duyduğum "Gün gördüm, günler gördüm" de bozkır havasında fena gitmedi tabii...

Enkaz bir yıldan bile elde edebileceğim tüm cevheri elde etmeye çalıştım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder