30 Haziran 2012 Cumartesi

“KARİKATÜRİSTLER GÜNGÖR KABAKÇIOĞLU İÇİN ÇİZİYOR” SERGİSİ İSTANBUL’DA AÇILDI



AYRINTILI BİLGİ VE HABER İÇİN TIKLAYIN

Obur Mizah tarafından Güngör Kabakçıoğlu’nun 1.ölüm yıldönümü anısına düzenlenen sergi İstanbul’da açılışını gerçekleştirdi. Açılışta Kabakçıoğlu’nun kardeşi Tanju Kabakçıoğlu, kızı Zeynep Minkari, oğlu Ömer Kabakçıoğlu, ailesi, torunları ve sergi katılımcısı karikatüristler

29 Haziran 2012 Cuma



emmi kızından emmi oğluna pulsuz mektuplar ....




Ey benim Gara Gaşlım, Gara Gözlüm , Sevli Boylum, Gıymatlım!.. Gelir deye yollarını gözlediğim Emmim Oğlu,

Biliyon mu bunnumda tütüyon!. Emme nediyim! Daş basıyom bağrıma da kimseciklere deyemeyom!..
Gurbanlar olam geldiğin yollara!...
Biliyon mu, gelcem deye habar ettiginden beri aşdan sudan gesildiydim..
Anam: “O ne gız? Gene bi hallar


BENZER KARİKATÜR
http://www.donquichotte.org ‘un 2007 yılında gerçekleştirdiği “GÖÇ” konulu karikatür etkinliğine / birçok karikatürüm yanında, “GÖÇ- BAĞLAMA ya da KÖYDEN ÇIKIŞ” adını verdiğim (o2.o7.2006 tarihli) çalışmamı da iletmiştim. İlettiğim çalışmalara -o dönemde-donquichotte’da yer verildiği gibi / sonrasında birçok yayın organında; yurtiçi ve yurtdışı kaynaklı Web sitelerinde yer

27 Haziran 2012 Çarşamba

BİS

Hayatta bir derdi olanlarla, hayatla bir derdi olanlar üç aşağı beş yukarı aynı kişilerdir. Çünkü hayat dediğimiz yer hep başkalarından ibarettir. Çok nadir de olsa sırtımı dönebilirim ben oraya. Bu; bir soba ve biraz da kestanem varsa eğer, güzel bir şey olabilir.
Hala kar yağmasını bekliyorum ama karın bana ne verebileceğini de bilmiyorum. Biraz daha sürerse bu kuru soğuk, sanırım mekan değiştirmem gerekecek. Zaten hep saplantılı bir insan oldum ama saplantılarımın dibine vuramadan alıp durdular benden onları. Gerçekten 'denedim' diyebilirim ama başarıp başaramadığıma dair kurduğum her cümle tahminden ibaret olur.
Geçmiş, şu an ve gelecek bu kadar özensizce dizilimişken ard arda tarihten dersler almak neye yarar ki?! Her mücadele en az bir insanla yapılıyorken ve her insan böylesine benzersizken, tecrübe dediğimiz şey sadece geçmişten bahsetmek olabilir...
Sabit değişken diye bir şey çalındığını hatırlıyorum kulağıma. Sanırım o benim...Değiştikçe sabitleşen sabitleştikçe değişen biriyim. Henüz dile gelmemiş fiillerin peşinde koşuyorum. Bu gerçekten size de tavsiye edebileceğim bir deneyim. Evrenin tüm uçlarına dokunabilmek! İşte bu!.. İnsanoğlunun yanlışlarını keşfetmek durmadan... Yanlış bir insanı doğrulamanın ne kadar zor ama uğraşılası bir şey olduğunu görmek, öğrenmek ve uygulamaya çalışmak! Ama hayat; yani başkaları girdikçe işin içine, sizin açmaya çalıştığınız çileyi oyuncak sanıp karıştıran afacan kediler, işte onlar, sevsem mi yoksa eğitmeye mi çalışsam, bunu düşünüp bir karara varamazken bu halin kendini durmadan çoğaltması! Ve benim yamalarımın, özensizce dikildikleri için durmadan patlayıp durması...İşte orası! Bakın, göreceksiniz...












( 02.01.2008 tarihli metindir )


FENAMİZAH'IN TEMMUZ SAYISI YAYINDA!

İNTERNET ÜZERİNDEN ÇEVRİMİÇİ ÜCRETSİZ OKUYABİLİRSİNİZ!
Uluslararası mizah dergisi FENAMİZAH'ın 5. sayısı 48 sayfa...
www.fenamizah.com
 Türkiye'den ve dünyadan tanınmış karikatürcülerin yanısıra genç çizerlerin çalışmalarının da bulunduğu dergide, ülke gündemini yansıtan karikatürler, çizgi-romanlar, bant karikatürler, mizah yazıları ve öyküsü,

25 Haziran 2012 Pazartesi




"KARİKATÜR​İSTLER GÜNGÖR KABAKÇIOĞL​U İÇİN ÇİZİYOR" SERGİSİ 27 HAZİRAN'DA İSTANBUL'D​A AÇILIYOR



Karikatürist, Ressam ve Mimar Güngör Kabakçıoğlu’nun 1.ölüm yıldönümü anısına düzenlenen sergi 27 Haziran-20 Temmuz tarihleri arası İstanbul’da Mimarlar Odası Yıldız Şubesi’nde açılacak. Sergide Türk ve Dünya karikatüristlerinin Güngör Kabakçıoğlu portrelerinin yanında Kabakçıoğlu arşivinden

9 Haziran 2012 Cumartesi



“Çizgi, çizgi içinde.. aynı manâ içinde!”
“KARNİTÜR” KARİKATÜR SERGİSİ KADIKÖY’DE...


Meslek yaşamlarında 30 yılı geride bırakan, karikatürümüzün usta isimlerinden Aziz Yavuzdoğan, Ekrem Borazan ve Osman Yavuz İnal, çizgilerini ortak bir sergiyle sanatseverlere sunuyorlar...
İstanbul Kadıköy Belediyesi’nin katkılarıyla, Barış Manço Kültür Merkezi’nde 12 Haziran salı günü, saat: 18.00’de

5 Haziran 2012 Salı

2 Haziran 2012 Cumartesi

Nedir... Şems



Kalp midir insana sev diyen,
Yoksa yalnızlık mıdır körükleyen?
Sahi nedir sevmek; Bi muma ateş olmak mı,
Yoksa yanan ateşe dokunmak mı?

*Şems-i Tebrizi

Neylersin... Yusuf Hayaloğlu



NEYLERSİN

Bazen acı dinmez, bazen de yağmur
Sevgilim gülümse, her şey unutulur
Suskunuz bu akşam üstü
Hasrete yanmışız, neylersin

Bir gün, bu mahzun sevdadan geriye
Kalırsa, sadece o hüzün kalır..
Sen de anladın ki yapa-yalnızız...
Buluşmamız yasak,
Görüşmemiz uzak...
Devrilmiş kadehler gibi, dönüyor başımız,
Neylersin...

Ah güzelim,
İncinmiş bir sesi vardır yağmurun;
Yanaklarına vurduğunda hissedersin.
Ve bir veda sözcüğü, saçlarına,
Titreyen bir öpücükle dokunduğunda;
Bu anı dondurmaya yetmez nefesin.
Bir film sahnesi gibi
Akar gider ayrılık,
Neylersin...

Biz zaten hiçbir romanda
Kendi hayatımıza rastlamadık.
Bütün şarkılar bizi yanlış anlatmıştı.
Ve bitin bulmacalar yarım bırakılmıştı.
Tenha sokaklarda üşüyüp durdu sırtımız.
Oysa, tuttuğumuz balıkları bile
Yeniden denize bağışlamıştık.
Biz, hayata dair
Hiçbir yanlış yapmamıştık...
Neylersin...

Biz bu sonucu hak etmedik,
Hayır etmedik...
Ömrümüz bu talana lâyık değildi.

Bazen acı vurdu, bazen de yağmur
Hiç gülmedi yüzümüz,
Hiç büyümedi gülümüz...
Bizi yalnızca akşamlar kucakladı,
Biliyorsun,
Sabaha çıkmayan bir yoldu yürüdüğümüz...

Bir gün, bu öykünün sonuna gelince
Ansızın desem ki: hoşça kal canım!
Unutursun,
Mecburen unutursun...
Yıldızlar söner, bu aşk da biter!
Bazı gün hatırlayınca, sessizce ağlarız.
Neylersin...

Ah bebeğim, ah.. .
Kekremsi bir tadı vardır gözyaşının,
Dudaklarına sızınca fark edersin.
İçindeki vurgun aşklar mezarlığında,
Ayrılık, ölümden üste yazılınca,
Gideni durdurmaya yetişmez sesin...
Bir inme gibi
Dolanır bedeninde pişmanlıklar,
Neylersin...

Biz zaten hiçbir sinemaya
Tam vaktinde yetişemedik.
Bütün vapurlar bizden önce kalkmıştı.
Ve bütün biletler biz gelmeden satılmıştı.
Boşuna telaşlarda yorduk günlerimizi.
Oysa Nuh'un gemisinde bile
Bize yer kalmamıştı.
Ve hiçbir mutluluğa adımız kaydolmamıştı.
Neylersin...

Biz bu aşkı sürdüremezdik,
İnan, sürdüremezdik...
Kalbimiz bu heyecana müsait değildi.

Bize hep acılar kaldı, bize hep yağmur...
Unutmasan bile artık
Unutur gibi yapacaksın.
Ve buruşturup-buruşturup attığım kağıtlarda,
Hiç bitiremediğim
Bir şiir olarak kalacaksın...
Yusuf HAYALOĞLU

İlk Önce... Sunay Akın

:)

İlk önce konuşmaktan korkarsın sevdiğinle, sonra ona aşık olmaktan. 
Bunlar neyse de, en son kaybetmekten korkarsın işte...

Sunay Akın

An Gibi... İbrahim Sadri



Ve gözlerin gelir geçer içimden 
Su içerken sen sokulurken ak
şam kızıllığına 
Ekme
ği bölerken 
Yalnızsam, yıllar nasıl geçmi
şse aradan.. 
Unutmak kolay sanmı
şsa şarkılar 
Şiirler yalan yazmışsa ayrılığı 
Kör olsun sözlerim,unuttuysam adını 
An gibi aklımdasın.. 
An gibi aklımdasın aklımdasın...

İbrahim Sadri

Beni Asıl Hayat Aldattı...Cezmi Ersöz



Bana uzun ve geniş bir kazak ör,
içine bütün sevdiklerini sığdır,
kalbini de koy.
Her atışında kanın kazağıma geçsin,
kana boyasın tenimi,
tenin tenime geçsin..

Kırdıklarımın kanı,
senin kanına geçsin
kanlarımız birbirine karışsın...

Sonra bir yerde buluşalım;
senin kırdıkların,
benim terk ettiklerim,
seni kıranlar, beni kıranlar,
onlara bu geceyi anlatalım...

Beni Asıl Hayat Aldattı / Cezmi Ersöz