rıfat ılgaz- Çocuklarım ........Yoklama defterinden öğrendim sizi,benim haylaz çocuklarım.Sınıfın en devamsızınıbir sinema dönüşü tanıdım,koltuğunda satılmamış gazeteler...Dumanlı bir salondakendime göre karşılarken akşamı,nane şekeri uzattı en tembeliniz...Götürmek istedi küfesindeelimdeki ıspanak demetinien dalgını sınıfın.
İsterken adam olmanızıçoğunuz semtine uğramaz oldu okulunpalto,

Aziz Nesin (1915- o6 Temmuz 1995)Rıfat Ilgaz(1911- o7 Temmuz 1993)
*
Aramızdan ayrılışlarının
yıldönümünde,
iki değerli ustayı;
AZİZ NESİN ve
RIFAT ILGAZ'ı
-eksikliklerini fazlasıyla duyumsayarak-
saygıyla anıyoruz.
           MİZAH VE ŞİİR        

70 yılı geride bırakan Aziz Nesin:"Yaşlılık, pişmanlık duyma olgunluğuna erişmektir."ŞENAY KALKAN’ın 27 KASIM 1984 tarihli CUMHURİYET'te

mizahın öte yüzü / ve Rıfat ILGAZ ustadan bir şiir...salt,40 metrekarelik bir dersliğin değil;-onurlu ve yürekli bir çabayla-aydınlanmasını istediği bu ülkenin öğretmeniydi Rıfat ILGAZ ustamız.Gülmece edebiyatının bu büyük ustasını;“mizahın öte yüzü hüzün...” diyerek,bir şiiriyle yad edelim.
....... sevdakâr çelik**----.BİLMEYECEKLER.
Ne bırakacağım geride kalanlara
Hele çocuklarıma...

...ve ŞAİR AZİZ NESİN
.... ŞİİRE TUTUNMAK..... Yok başka hiçbir umarınEn granit kayanın en ortasındaBalta girmemiş karanlıklarında kıpırtısızYa ölmektir kurtuluşunYada şiir tutunmak
O en gergin tele şöyle bir dokunSon tınıyla tel kopsunAyak sesleri duyulsun ölümünHer yanın her yönün çıkmazNereye baksan yok”Hiç” bile herşey sayılır o bulunduğun yerdeKurtarırsa kurtarır ancakYine şiire tutunmak...

Aziz Nesin  : MİZAHÇI'nın İZAHI .......

Uygarlık kesinkes tanımlanamaz, ancak nitelikleriyle belirlenir.
Bence iki önemli niteliği vardır.
1- Tedirgin olmak… Uygar insan çirkinlikten, bayağılıktan, kötülükten, pis kokudan, çirkin görünümden, gürültüden tedirgin olan ve bunlara karşı tepki gösteren insandır.
2- “Şimdi”nin içinde geleceği yaşamaktır. İnsan ne kadar uzun zaman ötesini yaşıyorsa o

Aziz Nesin diyor ki:

bütün işe yarayanlar,
işe yaramaz sanılanlardan çıkar.
* ( “çocuklarıma” şiirinden )

Büyük lafları ılık ılık söyleyerek; kelimelerle duyguları, kelimelerle düşünceleri, biraz da noktalamadaki özürleriyle karıştırarak, geçiyorlar bayramlardan. Bayram alanlarına hiç uğramadan… Aklım karışıyor!.. Nasıl beceriyorlar?

Ben beceremiyorum…