31 Mayıs 2013 Cuma

Dikkat Et!

Geçmişle ilgili hep bir geç kalmışlık hissiyle yaşadık. O kadar güzel zamanlardan ve insanlardan bu kadar uzakta, varoluşumuza anlam arama çırpınışlarıyla oyalandık.

Yanılmışız...

Tarih asıl bu günleri yazacak uzun uzun. Bizleri yargılayacak!

O yüzden ayağınızı denk alın!

Yarına namuslu, vicdanlı insanlar olarak yazdırın adınızı...

21 Mayıs 2013 Salı

Çeki Düzen

Dönem dönem farklı şeylerin daha çok itibar görmesi güneşin doğup batması, yağmurun yağması, rüzgarın esmesi kadar doğal ve sıradan bir durum.

Bu şiir olur, öykü olur, roman olur. Şarkı olur, oyun olur, senaryo olur. Bunu belirleyen şey nedir ve bu şey seni de belirler mi?

Okumuyor değiliz ama çok az okuyoruz. Uzun süredir kişisel gelişim kitapları dışında bir şey okuyan birilerini görmüyorum. Insan ister istemez Orhan Pamuk'un, Kürşat Başar'ın hatta Tuna Kiremitçi'nin, Ayşe Kulin'in kitaplarını otobüste, metroda, parkta okuyanları özlüyor gibi oluyor. Yoksa bunlar ve onlar aynı kişiler mi?!?..

Onlar şimdilik o kadar da mühim değiller de, gerçekten okumaya, yazmaya hevesli olanların artık alışkanlık haline gelmiş bazı yanlışlarından bahsetmek isterim.

Onaylanmamış hiçbir şey hakkında fikir belirtemiyorlar. Sadece daha önce tartışması yapılmış ve birilerinin onayından geçmiş konu ve eserler üzerine konuşabiliyorlar.

Öğrenilmiş çaresizlik mi desek?(!)


Yazma aşamasında da çoğu dergi yazarı, şairi olmaya çalışıp ortalama edebiyatın kısır dünyasında boğuluyorlar.

Bunun da asıl sebebi acele.

Kendilerini gerçekten tatmin edemeyecek şeylerle heba ediyorlar değerli vakitlerini.

Kendiniz için yazın.

Yalnız kendiniz için.

Varsın kimse basmasın, okumasın.

Ama sıkı şeyler yazın,
Iyi şeyler,
Değerli şeyler...

Kendinize dönün...

Orada mutlaka en az bir gerçek ve değerli insan çıkacak karşınıza...

15 Mayıs 2013 Çarşamba

geç

Imlasız imalatlarına, saglanmamış yanlışlarına sadıksın yalnız. Işte bu, bir açmaz! Aça saça ortaya malını mülkünü, açarım sanıyorsun bu düğümü. Geç olmanın geç kalmakla ne ilgisi olabilir, değil mi?(!)

Published with Blogger-droid v2.0.10

11 Mayıs 2013 Cumartesi

Cahit Zarifoğlu - Mavi Gök Orda mı? - Furkan Özdemir'in Sesinden - (Sizden Gelen Şiirler)

Bu Şiiri Seslendirip bize Gönderen Furkan Özdemir'e Teşekkür Ederiz. 


Cahit Zarifoğlu - Mavi Gök Orda mı?
Feridun Özdemir'in Sesinden
Sizin Seslendirdiğiniz Şiirler


Mavi gök orda mı?
Bakıyorsun kuşlar
Hazır
Sokak lambaları yanık unutulmuş
Bir Kadıköy vapuru hınca hınç insan
Çok geçmeyecek
Martılar beyhude turlar atacak
Kıyılar lağım konserve kutuları
Mısır koçanları


Sevgi aranabilir yine

Korkusuzca say koskoca kederlerini
Bir kuyu bulunabilir


Aklımdan çıkmıyorsun

Sen hâlâ dizüstü
Bunca anıyı besleyerek
Sokaklarda avaz avaz konuşarak kendi kendinle
Mektupları öpebilirsin kırmızı dudaklarınla
Görür gibi olarak açıp baktığımı
Bense şöyle diyorum:
Buradan bir acı kanamış boyuna


Kuşlar hazır

Öncü havalanmak üzre
Şehri gelen bir mevsime bırakıyorlar
O vapur hâlâ hınca hınç
Kimbilir her biri hangi dünyaya sağır
Çok geçmez aradan


Kadınlar kapı önlerinde

Ellerinde meşalelerle
Aydınlatırlar gelip geçen erkek suratları
Yorgun bir sarıyla ben de
Geçeceğim önlerinden


Aklımdan çıkmıyorsun dedim

Başka türlüsünü yorgunum anlatmaya
Telefonlar yan hücrede çalışıyor
Bense kurşunî bir dere
Ağaçlar hayvanlar bile kaygılı
Onu bir mersedesten indirdi kalçasına kadar açılarak
Yapyaşlı bir rum kadın
Her şeyde yanıp sönen bir kıyamet algısı
Haydi koşayım diyorum belki dağılır
Koşuyorum
Sancağımda kendi rüzgârımla ölgün kıpırtılar
Hayır daha sevgili daha sevimli değil
Ne başka bir gün ne başka bir zaman


Çok geçmeyecek aradan

Şöyle diyeceğim:
Bulutlar açmadı
Mavi gök orda mı


Cahit Zarifoğlu



Sesli Şiir Vakti