[ ...Zamanlardan bir zaman. Ahmet Yazıcı diye bir adam. Önce; sınıfta bırakma tehdidiyle, zorla halk oyunları grubuna almıştı beni. Devamında tiyatroya bulaştırdı, sahne tozu yutturdu, oyunculuk yeteneğim olmadığını farketmemi sağladı. Bir çok acı, tatlı anım ve kesişmem vardır kendisiyle... Nihat abi de onlardan biri.
Nihat abi çocuk esirgeme kurumunun ranzalarında okumuş 'Bir Gün Tek Başına' yı... " İlk aşkım Günsel'di..." demişti. Ben de hemen koşup almış, tanışmıştım Nihat abinin ilk aşkıyla. Sevilesi kadındı doğrusu!..
Şimdi böyle adamlar, kadınlar var mı?.. ]
/ ...
Orta öğrenim hayatımın büyük bir bölümünde servisle gidip gelmiştim okula. Servis şoförlerimin hepsini severim ama biri çok özeldir: Ekrem abi!
Ekrem abi çok gençti. Muhtemelen liseyi yeni bitirmişti. Ben de orta son ya da lise 1'deydim sanırım. Bizim servisi çektikten sonra başka bir okulun servisine giderdi. Ben de, zaten serviste son inenlerden olduğum için, çoğunlukla eve gitmektense onunla takılırdım. Abdi İpekçi'ye basket maçlarına giderdik. Maç sonu korsan dolmuş çekerdik. Ekrem abi aynı zamanda tiyatrocuydu. Kanlı Nigar'da kabadayıyı oynardı. Ahmet Hoca'nın tedrisatından geçmişti o da. Bir Müslüm Gürses'i önemserdi müzik olarak. "Para vererek sadece onun kasetlerini alırım" derdi. Müslüm Gürses'i sevmeyi bana o öğretti. Pek çok süt çocuğu yönüm vardı. (Elmayı yıkamadan yemezdim mesela) Baya bi adam etti beni!
Bir ara dönüp uzun uzun anlatırım Ekrem abi'yi... /
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder