Mutsuzluktan Söz Etmek İstiyorum
“Mutsuzluk benim tanrımdır” diyor Rimbaud. Mutsuzluğum benim tanrımdır. Ruhumun en değerli , en vazgeçilmez arkadaşı, can dostudur. Hiçbir koşulda, hiçbir yerde beni yalnız bırakmaz, mahcup etmez. Şansımın en yaver gittiği, hemen hemen her şeyin lehime olduğu zamanlarda bile mutsuzluğum kendine bir bahane bulur ve masada kim oturursa otursun okeye dördüncü hep o olur.
Beni buraya kadar belki tek başına değil ama o taşıdı. Nice vurgunlar yedik kol kola. Ölümlere gittik, ölümlerden döndük. Hep yanı başımdaydı. En güzel, en mutlu anlardan bile daha keyifli olabileceğini kanıtladı. Tabii ben de onun yüzünü kara çıkarmadım. Zamanla o kadar karardım o kadar karardım ki mutsuzluğumun kılığına bürünebilir oldum. Bazen ben onu yarattım, ayakta tuttum, çoğu zaman o beni…
Öyle bir aşka dönüştü ki bu ilişki, onu hiç kimseyle paylaşmak istemedim. Bu yüzden kimseyi incitmek, mutsuz etmemek için yoğun bir çaba gösterir oldum. Çok sonradan anladım ki, evrendeki en geniş aile onun ailesi.. Ben de koyuverdim gitti. Sevgilimi aldattım, annemle kavga ettim, kimseyi umursamadım. Nasıl olsa onlar da bir gün mutsuzluğun değerini anlayacaklardı. Bari bu kavuşmaya ben sebep olayım dedim.
Mutsuzluğumla arama hiç kara kedi girmedi desem yalan olur. Bazı aşkların ilk günlerinde onu umursamadığım da oldu. Oysa o öylesine sabırlı ve affediciydi ki… Dönüp dolaşıp ona döneceğimi bilirdi. Döndüğümde hiç naz yapmaz, hiç asmazdı suratını. Kolları ve yüreği sonuna kadar açıktı hep bana. Ona müteşekkirim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder