Artık kapanış saati iyice yaklaşmış; yorgunluktan, kitapları bir kenara itip masalara çöreklenmişiz. İki tane yaşlıca teyze geldi. "Buyurun!" dedim, "Evladım sizde Yusuf Atılgan'ın kitapları varmış..."
Teyzelerden 10-15 dakika önce gelen bir genç kız da aynı soruyu sorduğu için kitapların tükendiğini öğrenmiştim. "Tükendi teyze, elimizde kalmadı..." derken arkadaşım girdi araya "Hangi kitabını arıyordunuz ?"
Olanları olmayanları saydık, tabii ben kitapların tükendiğini, ertesi gün geleceğini de izah ettim. Bir an önce gitsinler de azıcık oturayım şuracıkta diye dualar ediyorum.
"Bizim çok yakın aile dostumuzdur" dedi kadın, "O kitaplar biz çok küçükken yazıldı..." O sırada diğer yaşlıca teyze (o ana kadar konuşmaya katılmayan) "Ne olmuş?" diye sordu diğer teyzeye. "Tüm kitapları satılmış" dedi yaşlıca teyze yaşlıca teyzeye, "Bak sen Yusuf Amca'ya..." dedi diğer yaşlıca teyze... Bir sevindim, bir daha sevindim, bir daha sevindim... Yüzümde güller açtı. Yusuf da elbet birilerinin amcasıydı...
BAK SEN YUSUF AMCA'YA!..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder