28 Şubat 2008 Perşembe

Bir Gün Öyle Olağan...

Bir gün öyle olağan öyle kendiliğimden
Susacağım.

İnsanlar doluşacak içime o zaman
Şarkılar, rakılar, barlar, pavyonlar
Pavyon turşusu küçücük adamlar
Ve o adamların karıları ve çocukları
Ve daracık sokaklarındaki milyonlarca
Küçük ayrıntı
Gerçekten özlediklerim dolacak içime
Özlemek nedir bilmediklerim
İçine girip girip çıkmayı bilmediğim
Türlü türlü dert
Dolacak ağırlaşacağım
Kalbim ağırlaşacak ve aksaklığı
Daha da alacak aklımı
Kendimden hastalanacağım...

Midemi yıkayacak doktorlar
Orada ben yokum ki
İyileşemeyeceğim
Bu beni kötü biri yapmayacak ama
Belki biraz daha aksi
Belki biraz daha ihtiyar
Nüfus cüzdanımı çıkarıp bakacağım
İşte onbeş yaşım, işte bu annem, bu da babam
İşte bu da doğduğum gün, ay, yıl
Şundan şunu çıkarırsan
İşte bu da yaşım
Yok değilmiş daha vakti

O gün öyle olağan öyle kendiliğimden
Konuşacağım
İnsanlar çıkacaklar ağzımdan
Şarkılar, rakılar, barlar, pavyonlar
Şu adamın kızı, bu kadının nazı, şu sokağın
Sabahı, öğleni, akşamı,
yazı, kışı, ayazı
Yuttuğum lokma kadar
Kusacağım...

Güray ONOK


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder