4 Haziran 2006 Pazar

Svetlana Korkhina, Ah! Svetlana, Neredesin?


Hayatımda çokça şey değişmedi son on yılda. Şu aralar elimde olmadan bazı alışkanlıklarımı yitiriyorum. Mesela 4 Grand Slam’i de her yıl izlerdim. Arada Fransa açığı kaçırsam da Wimbledon, Amerika açık ve Avustralya’yı yıllarca aksatmadan düzenli olarak izlemişimdir. Acaba bunda benim bir hatam mı var diye düşünüyorum. Tamam Eurosport hala veriyor onları ama benim kumandada elim eurosport’a çok nadir gidiyor. Hıncal Uluç’un TRT’ye yönelik tüm eleştirilerine katılıyorum bu anlamda. Atletizmin tıpkı resmin yüksek sanat zevki kazandırması gibi insanlara spor zevki ve centilmenlik aşıladığını düşünürüm. NTV’nin Golden League yarışları da olmasa hiç atletizm göremeyeceğiz. Şimdi tenisten niye atletizme atladın ki demeyin. Tenis’in atletizme göre daha popüler bir spor olduğu düşünülürse, atletizm yayıncılığı eleştirisi de daha doğru bir yere oturur. Mesela, hiç ilginiz olmasa bile bir Boris Becker’i, bir Steffi Graf’ı, Martina Hingis, Pete Sampras, Andre Agassi ya da hiç olmadı Williams kardeşlerden birinin adını duymuşsunuzdur hadi onu da geçtik diyelim Anna Kournikova adını duymuşsunuzdur. Ben Türk televizyonlarında atletizm izlemek istiyorum. Atletizm izlendiğini görmek istiyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder