Orada, kapının arkasında ya da camın dışında birilerinin değişen hayatları ve onların değiştirdiği dünya var. Sen buradasın. The dreamers ya da metroland içerisinde bir sahnedesin. Bedenini doyurmaya çalışıyorsun. Ara sıra da ruhunu. Algıladığın dünyadan memnun olmadığın, onu da degistiremediğin için algılarını değiştirmeye çalışıyorsun. Uyuşuyorsun ve uyuşuklasiyorsun. Kendini bilmeden yazdığın tüm reçeteler yeni doktorlara mahkum ediyor seni. En adili çoktan ölmüş olman olurdu. Ama sen çoktan sırt çevirmiştin adalete. O yüzden kolayı beceremeyip pişman olmaktansa zora bir bahane ettin. Gittin, geldin... Bir şeyler deneyip durdun. Deneyimleyebildigin herşey sadece kendine ait olanlardi. Anladın. Herkes geride kalsın o halde. Kahramanlarin canı cehenneme. Bu masal benim. Ben nasıl istersem öyle biter... Yalnızca kendimi inşaa etmek içindi tüm o yıkım. Kendimden olmayan herşey de altında kaldı...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder