Çok sonradan başladım yazılarımı etiketlemeye. Bu yüzden biraz, biraz da geçmişte huy edindiğim arada bir yayınlanmış yazıları silme alışkanlığından, pek çok kişi ve konu üstüne ya hiç yazmadığımı ya da yazdıklarımı yayından kaldırmış olduğumu görüyorum.
Örneğin "John Fante" diye bir etiket yok, Jim Jarmusch üstüne neredeyse hiç yazmamışım. Jacques Brel az da olsa görünüp kaybolmuş. Paul Auster üstüne çok az, Lukas Moodysson üstüneyse hiç yazmamışım. Reşat Nuri sadece bir alıntı olarak var, Halid Ziya da sanırım öyle...
2006 ocaktan bu yana, yani en başından beri buralarda dolanan kaç okurum var bilmiyorum ama 2006 ocak ayına o kadar kıymamış olsam da, şubat ve martı neredeyse tamamen yok etmişim. Hep iş ahlakımla övünürüm ama blog yazmayı iş görmediğimden olsa gerek 'saldım çayıra mevlam kayıra' şeklinde süregitmiş bu blog...
Eee, değişecek mi peki? Hiç sanmıyorum! Belki biraz, o da vakit bulabilirsem, hakkı yenmişlere iade-i itibar düşünüyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder