Ait olamadığım çok az yer olmuştur. Öylesine uyumludur aidiyet duygum... Kirli sokakların tehlikeli solaklarından arkadaşlarım oldu (selam sana ey usta...), paylaştık göğü ve yeri ve birer imge olduğunu bilmedikleri güzel saatleri. Kolumuza takmaya uğraştıkça peşine düştüklerimizi, tökezleyip perperişan, sevdik hep ruhumuzu gömdüğümüz ucuz meyhaneleri...
Bu yüzden sevemedim hiç -uyamadım aptallıklarına- kitapları satır satır dillendirip, satır satır doğrayanları. Modernliğini Baudelaire'in, Dali'nin eroine gömülmüş sefaletini ve de amfilerde ve de çimlerinde bilimum mevkilerin; yaşamı bir kenara bırakarak yaşadığını sanan süridealist endülüs köpeklerini...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder