ölü bir babanın hüznü aydınlatıyor
yanındaki adamı. tören çelengi gibi
sunulmuş hayatına
en çok anneme inandım:
her yaramazlığımın sonunda
siyah pardesüsünü giyip bir trenin
altına atardı kendini
adamın sırtı dönük yüzü çok
uzaklarda. bir delik açılıyor gövdesinde
gecenin kemirdiği
katılaştım artık kalbimden kayan
içimde çürüyen yıldızlarla
o tren
bu yataktan geçiyor sanki
bir yudum su içiyor
uzanıp sabaha kuruyor saati
Cahit ÖKMEN
----------------
yıllarca sayıkladığım bir şiiri; gecenin sonunda, virgüllerin ve sıkıntıların kuşatmasından kurtulduğum bir anda buluvermek... sabah olduktan sonra saate uzanmak ve gülümsemek... "o tren bu yataktan geçmiyor artık" demek... bunu mutlaka yazmalıyım... ama şimdi değil...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder