8 Ocak 2008 Salı

Güray Onok Artislik Olsun Diye mi Yazar?

9 yaşımı görseydiniz, kesin bilim adamı olacak bu çocuk derdiniz. 10 yaşımı görseniz, besteci olacağıma kesin kanaat getirirdiniz. 11 yaşım bi halta benzemiyordu, çeteler, sustalılar, yol kesmeler ve hesaplaşmalarla doluydu, hiç de umut vaad etmiyordu. 12 yaşımda, çok iyi bir tüccardım, size ihtiyacınız olmayan her şeyi satabilirdim ta ki aşık olana kadar. Aygül dedikten sonra, sadece aşık olabildim ve başka hiçbir şeye yaramadım...


Nobel konuşmamı da o günlerde hazırlamıştım. Nobel olmazsa Prix Medicis, o da olmadı gidip dünya kupasını çalacaktım. Dünya kupasını çalarken yakalanıp da ifade olarak nobel konuşmamı okuduğumu düşler ve gülerdim bol bol...Hayat, kimsenin elinizden alamayacağı çok güzel bir oyuncaktı...


"Sanat sanatçıdan yetenek değil yapıt ister" der Stanislaw Lec. Ben bunu hep yanlış anladım ve hala da bu yanlış anlama yüzünden keçi inadıyla başyapıtlar peşinde koşmaktayım. Hiçbir şey olmazsa da, ki bu hep göz önünde bulundurduğum bir seçenektir, Casanova'yı kıskançlıktan çatlatan bir oto biyografi yazarım, olur biter:"Madagaskar Çok Uzakta!" Bunu da Madagaskar'da yazmak konusunda kararlıyım...


Sinema da zamanında epeyce heyecanlandırmıştır beni. Almodovar için yazdığım 99 yıl süren bir saklambaç hikayem var. Bir gün, en azından afişini hazırlayıp sokaklara asacağım: "100...Bir Pedro Almodovar filmi...Yazan: Güray Onok" Eğer soygun planlarımı kusursuzlaştırabilirsem belki bir gün başka birine çektiririm. Yinede "Bir Pedro Almodovar Filmi" yazarım afişine...


Güray Onok, yazının cehenneminde terfi beklemeye devam ediyor...Rol kesiyor mu peki? Becerse, şüphesiz keserdi...Siz yapmaz mıydınız?..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder