Hayata ben de binlercesi gibi ayaklı kütüphane olarak başladım. Kütüphaneleri ayaklandıramayacağımı fark ettiğimde istifa edip atıl iş gücünü kendinde barındırmayı çok seven ‘geveze’liğe başladım. Çok konuşan ama az can yakan, zaman zaman can sıkan biri olduğum için göğsüme bir ‘zararsız’ madalyası takılarak ödüllendirildim. Bu madalya sayesinde hemen hemen her sohbetin anahtarı verildi bana, fahri hemşerilik ve de ‘öyle bükük bakma bana’ doktorası…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder