Yolda’yı okuyunca Neal Cassady olmak istemedim. Haddimi biliyordum. Jack Kerouac’tım ben! Bunu okuyunca ‘Ne de haddini biliyormuşsun!’ diyeceksiniz biliyorum. ‘Sen kimsin ki Jack Kerouac ile aşık atıyorsun!’ Benim bahsetmek istediğim bu değil. Aslında Yolda’dan daha çok Zen Kaçıkları’nda saklı demek istediğim. Ben bir macera adamı değilim. Macera adamlarıyla bir yol arkadaşıyım o kadar…
Dağın tepesine kadar tırmanmayı, ahlakın sınırlarının sonuna kadar gitmeyi, tanrıyla bağımı koparmayı başaramam. Yinede deneyimlemeye ve yeni deneyimlere açığımdır. İğreti de dursam, en yabancı olduğum bir ortamda bile bir eskimonun gülümseyerek saçına taktığı bir papatya olmayı başarabilmişimdir. Ağzımın laf yapmasından daha çok ‘hafif bir adam’ olmamın payı var bunda sanırım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder