Mutlu Yıllar.!._Happy new year!
Raşit Yakalı * N. Ionita
*
mete ağaoğlu
31 Aralık 2010 Cuma
Etiketler:
ÇİZinceLİKLE*R
30 Aralık 2010 Perşembe
Acılara Tutunmak... Ahmet Kaya
Acı çekmek özgürlükse
Özgürüz ikimiz de
O yuvasız çalıkuşu
Bense kafeste kanarya
O dolaşmış daldan dala
Savurmuş yüreğini
Ben bölmüşüm yüreğimi
Başkaldıran dizelere
Aramakmış oysa sevmek
Özlemekmiş oysa sevmek
Bulup bulup yitirmekmiş
Düşsel bir oyuncağı
Yalanmış hepsi yalan
Yalanmış hepsi yalan
Sevmek diye bir şey varmış
Sevmek diye bir şey yokmuş
Acı çektim günlerce
Acı çektim susarak
Şu kısacık konuklukta
Deprem kargaşasında
Yaşadım birkaç bin yıl
Acılara tutunarak
Acı çekmek özgürlükse
Özgürüz ikimiz de
Acılardan arta kalan
İşte bu bakışlarmış
Buğu diye gözlerimde
Gün batımı bulutlarmış
Hasan Hüseyin Korkmazgil
Burada Biter... Ataol Behramoğlu
bu aşk burada biter ve ben çekip giderim
yüreğimde bir çocuk cebimde bir revolver
bu aşk burada biter iyi günler sevgilim
ve ben çekip giderim bir nehir akıp gider
bir hatıradır şimdi dalgın uyuyan şehir
solarken albümlerde çocuklar ve askerler
yüzün bir kır çeçeği gibi usulca söner
uyku ve unutkanlık gittikçe derinleşir
yan yana uzanırdık ve ıslaktı çimenler
ne kadar güzeldin sen! nasıl eşsiz bir yazdı!
bunu anlattılar hep, yani yiten bir aşkı
geçerek bu dünyadan bütün ölü şairler
bu aşk burada biter ve ben çekip giderim
yüreğimde bir çocuk cebimde bir revolver
bu aşk burada biter iyi günler sevgilim
ve ben çekip giderim bir nehir akıp gider
Ataol Behramoglu
29 Aralık 2010 Çarşamba
Ne Halim Varsa Görüyorum...Yılmaz Erdoğan
O kadar yoruldum ki artık hiçbir şeye şaşırmıyorum.. Ve umrumda değil hiçkimse, Ne halim varsa görmekle meşgulüm.. Yılmaz Erdoğan
Değmez...Paul Auster
Hayatın en hüzünlü anı, deli gibi sevdiğin insanın buna değmediğini gördüğün andır. Ve en büyük kaybın ona harcadığın zamandır
[Paul Auster]
Durup Dururken..Nazım Hikmet
Durup dururken içimde bir şeyler kopup tıkıyor boğazımı
Durup dururken sıçrayıp kalkıyorum yarıda bırakıp yazımı
Durup dururken rüya görüyorum bir otelde, holde, ayakta,
Durup dururken çarpıyor alnıma kaldırımdaki ağaç
Durup dururken bir kurt oluyor aya karşı bahtsız, öfkeli, aç.
Durup dururken yıldızlar inip sallanıyor bir bahçede, salıncakta
Durup dururken mezardaki halim geçiyor aklımdan
Durup dururken kafamda güneşli bir duman
Durup dururken hiç bitmeyecekmiş gibi bağlanıyorum başladığım güne,
Ve her seferinde sen çıkıyorsun suyun yüzüne...
Nazım HİKMET
Diş Fırçası... Chuck.Palahniuk
Herkesin diş fırçası vardır ama dişlerini fırçalamaz bazıları.Akıl da böyle işte; hepimizde var ama kimi kullanmamakta ısrarlı.
C.Palahniuk
Dostun... Bob Marley
Düşmanından çok dostundan sakın ! Çünkü dostluk biterse; Sana nasıl zarar verebileceğini en iyi dostun bilir sadece.
Dokunsana....Bob Marley
Gördüğünü herkes sever, Sen onda kimsenin görmediğini bulacaksın. Eğer gerçek aşk istiyorsan; ten’e değil, kalbe dokunacaksın.
28 Aralık 2010 Salı
sevdakâr çelik _ HAPPY NEW YEAR... BONNE ANNEE... MUTLU YILLAR_ 15.12.2010mn
Etiketler:
sevdakâr çelik _ÇİZinceLİKLE
MUTLU YILLAR.
*YENİ BİR YILA adım atmamıza az bir zaman kaldı.*
MİZAH VE ŞİİR'in siz değerli dostlarına, ailenize, sevdiklerinize; sağlık, iyilik ve mutluluk getirsin yeni yıl.!.
2011'in /
ülkemizde ve tüm dünyada;
aklın, sevginin ve barışın hâkim olduğu;insan onuruna yaraşan; savaşsız, sömürüsüz ve ekonomik krizlerin kalp krizlerine yol açmadığı bir yıl olmasını diliyoruz.Tüm güçlüklere
*YENİ BİR YILA adım atmamıza az bir zaman kaldı.*
MİZAH VE ŞİİR'in siz değerli dostlarına, ailenize, sevdiklerinize; sağlık, iyilik ve mutluluk getirsin yeni yıl.!.
2011'in /
ülkemizde ve tüm dünyada;
aklın, sevginin ve barışın hâkim olduğu;insan onuruna yaraşan; savaşsız, sömürüsüz ve ekonomik krizlerin kalp krizlerine yol açmadığı bir yıl olmasını diliyoruz.Tüm güçlüklere
Etiketler:
1_ÇEŞİTLİ,
sevdakâr çelik _ÇİZinceLİKLE
benzerlik... ...... Mizah Ve Şiir izleyicisi Osman İncekara'dan bir ileti aldık. (28 Aralık 2010 _19:44)
Bir duyarlılık örneği olarak değerlendirdiğimiz bu iletisi için kendisine teşekkür ediyoruz.
..... Değerli izleyicimiz, 20 Aralık 2010 tarihinde blogumuzda kayda giren bir çalışmamızın / Kürşat Zaman imzalı (ve kişisel blogunda 27 Aralık 2010 kayıt / tarihli) benzerine rastladığını
Bir duyarlılık örneği olarak değerlendirdiğimiz bu iletisi için kendisine teşekkür ediyoruz.
..... Değerli izleyicimiz, 20 Aralık 2010 tarihinde blogumuzda kayda giren bir çalışmamızın / Kürşat Zaman imzalı (ve kişisel blogunda 27 Aralık 2010 kayıt / tarihli) benzerine rastladığını
Etiketler:
1_ÇEŞİTLİ,
BenZeR,
bize bir mektup var,
sevdakâr çelik _ÇİZinceLİKLE
sezer odabaşıoğlu _ÇİZinceLİKLE_yeni yıl kutlaması
Etiketler:
ÇİZinceLİKLE*R
27 Aralık 2010 Pazartesi
Ferda Balkaya Çetin yazısı: RÜZGÂRLI AĞAÇLAR ZAMANI
…ağaçlar rüzgârın salınımında iken, tüm şehir puslu bir perde ile örtülmüştü.
Her an başka renklere bürünen ufukta, yavaş yavaş / sonra birden kaybolan güneş; içimizdeki güzellik ihtiyacını sanata dönüştürürcesine geriye bırakıyordu izlerini.
Güneşin ufukta kırılan tüm renklerine tanıklık ederken tutulan nefesler, bir su damlası oluyordu
…ağaçlar rüzgârın salınımında iken, tüm şehir puslu bir perde ile örtülmüştü.
Her an başka renklere bürünen ufukta, yavaş yavaş / sonra birden kaybolan güneş; içimizdeki güzellik ihtiyacını sanata dönüştürürcesine geriye bırakıyordu izlerini.
Güneşin ufukta kırılan tüm renklerine tanıklık ederken tutulan nefesler, bir su damlası oluyordu
Etiketler:
f.b.çetin
Şaşkın....Ahmet Telli
Ayağı kayan bir çocuk
Kadar şaşkınım, bilemedim
Düz yolda yürümenin imlâsını
Kanayan dizlerime bakıp da
Ağlamayı öğrenemediğim gibi
Sevgilisi değildim kadınlarımın
Bir papağan tüneğiydim belki
Ama birkaç sözcük öğrendiysem
Kadınlardan öğrendim, yine de
Bilemedim sevgilim diyebilmeyi
Büyülendim ama büyüyemedim
Aklım ermedi aynalara ve suya
Yüzümü gösterip kalbimi neden
Sakladıklarını öğrenemedim
Şaşkınım, cahilim ben bu dünyada
AHMET TELLİ
26 Aralık 2010 Pazar
Oyun İçinde Oyun..Bob Dylan
Arkandan oynanan oyunları bilmediğini sansınlar, Sen çocukların beyin gelişimi için oyuna ihtiyaç duyduklarını bil, sorun olmaz.
Dylan
Yaslanmayacaksın.. Can Yücel
Hayattan aldığım en büyük ders: "Sevgisiyle karşında sapasağlam duramayan birine, asla yaslanmayacaksın". [Can Yücel]
Üşüyormusun... Cemal Süreya
Üşüyor musun ? Üzülme bee ! gel yanımα.. O kadar yaktın ki canımı; Isınırsın. Üşümezsin bir daha.. [C. Süreya]
Bilmiyorsan...Özdemir Asaf
Sevmeyi bilmiyosan kullanma o iki kelimeyi ! "Yani ne sen kirlet ağzını o sözle. Ne de o söz ağlasın kimin eline düştüm diye" [Özdemir Asaf]
Unutmuştum Ki...Boris Vian
"Tam 'unuttum' dersin geri gelir, gülümser ve inandırır seni aşkına. Hiç kopmayacakmış gibi bağlanırsın; O çekip gider bu defa". [B.Vian]
Kurşun Kalem...Cemal Süreya
Senin ilkokul yıllarında durmadan yere düşürdüğün kurşun kalem gibiyim! Dışı sapa sağlam, içi paramparça..
Cemal SÜREYA
Kötü Olan.... Nazım Hikmet
Ne Kötüdür
insanın aklıyla yüreği arasında çaresiz kalması..Ne kötüdür an kadar
yakın bi asır kadar uzak olması.. Ve bilir misin ne acıdır insanın
bildiğini anlatamaması.. '' Ben '' deyip susması, '' Sen '' deyip
ağlamaklı kalması....
sevdakar çelik'in çizgisiyle aziz nesin ***
Aziz NESİN şiiri:* ARKADAŞIM BADEM AĞACI
Sen ağaçların aptalı
Ben insanların
Seni kandırır havalar
Beni sevdalar
Bir ılıman hava esmeye görsün
Düşünmeden gelecek karakış..
Açarsın çiçeklerini ..
Bense hayra yorarım gördüğüm düşü...
Bir güler yüz bir tatlı söz,
Açarım yüreğimi hemen.
Yemişe durmadan çarpar seni karayel
Beni karasevda
Hem de
Aziz NESİN şiiri:* ARKADAŞIM BADEM AĞACI
Sen ağaçların aptalı
Ben insanların
Seni kandırır havalar
Beni sevdalar
Bir ılıman hava esmeye görsün
Düşünmeden gelecek karakış..
Açarsın çiçeklerini ..
Bense hayra yorarım gördüğüm düşü...
Bir güler yüz bir tatlı söz,
Açarım yüreğimi hemen.
Yemişe durmadan çarpar seni karayel
Beni karasevda
Hem de
Etiketler:
sevdakâr çelik _ÇİZinceLİKLE,
ŞİİRLER
HAYYAM dörtlükleri / tasarım: sevdakâr çelik, "Ben olmayınca bu güller, çiçekler yok..."
Etiketler:
HAYYAM dörtlükleri / tasarım: sevdakâr çelik
Yüreğim Seni Çok Sevdi... Canan Tan
Git... Cemal Süreyya
Şimdi sen kalkıp gidiyorsun,
Git
Gözlerin durur mu onlarda gidiyordur,
Gitsinler
Oysa ben gözlerinsiz edemem bilirsin.
Cemal SÜREYYA
Vazgeçilmez.. İclal Aydın
Aslında... Senin adın bile geçmedi...
Ama...
Ben seni hiç unutmadım...
Birini sevmeye beni benden daha iyi kimse ikna edemez, biliyor musun...
Susmak da aşkın yollarından biriymiş. Bunu öğrendim...
Susulmuş çok aşkım yok ama aşktan sustuğum çok hikayem var desem...
Yüzüne bakıp her şeyi unutmayı ve onunla her şeye
yeniden başlamayı beklersin...
Merhamet ederek sevmenin "sevmekle" bir ilgisi olmadığını üzülerek anlıyor sonunda...
Aşk da yazı gibidir
Yok oldu demekle yok olmaz
Öldü demekle ölmez.
Biçim, üslup değiştirir ama ölüp yok olmaz.
Tıpkı yazı gibi, aşktan da vazgeçilmez.
Sevdim..Ümit Yaşar Oğuzcan
Ben seni sevdim mi? Sevdim, kime ne
Tuttum, ta içime oturttum seni
Aldım, okşadım saçlarını, öptüm
İçtim yudum yudum güzelliğini
Ben seni sevdim mi? Sevdim elbette
Bendeydi özlemlerin en korkuncu
Çıldırırdım sen ne kadar uzaksan,
Aşk değil, hiç doymayan bir şeydi bu
Ben seni sevdim mi? Sevdim doğrusu
Sevdikçe tamamlandım, bütünlendim
Biri vardı ağlayan gecelerce
Biri vardı sana tutkun; o bendim
Ben seni sevdim mi? Sevdim en büyük
En solmayan güller açtı içimde
Ömrümü değerli kılan bir şeydin
Sen benim bozbulanık gençliğimde
Ben seni sevdim mi? Sevdim, öyle ya
Bir çizgiye vardım seninle beraber
Ve bir gün orada yitirdim seni
Ben seni sevdim mi? Sevdim, Ya sen beni
25 Aralık 2010 Cumartesi
Zaman... Eşref Ziya Terzi
Kaybolur hayatın tarifsiz ahengi
Zaman bir tablodur düşer duvarlardan
Düşüncemi aşan gizli bir mimari
Yükselir sonsuzluk manzaralarından
Yaslasam başımı hatıralarıma
Bir şah damar gibi vuruyor hayaller
Vuslat bilemem ki hangi rüyalarda
Ayrılıktan şimdi üşür durur eller
Bir yağmur sonrası gurbetimde akşam
Ruhumun dinmeyen nedametleridir
Ağarmış saçında eskiyen şu zaman
Sonsuza dökülen gizemli bir nehir
Bir terennüm olur ah dudaklarımda
Gönlümde vuslatı sürükleyen hicran
Rüzgardır içimi körükleyen sevda
Bir yağmur sonrası gurbetimde akşam
Sabah Duymadan...
Daha yeni kalktım,
Geceden sabaha,
Peşimsıra koşturan kahve suyu,
Deniz pencereden seyrediyor beni,
Yağmurda şiirimin katili bulutlar,
Kent kayıp,
Çamur yükleniyor sokaklar,
Hiçbirşeye mecbur değilim,
Sana olduğum kadar,
Aynalarda gözüme batıyor sakalım,
Gözlerim kırmızı şarap kadehi,
Rüzgarla yıkanmış geceden saçlarım,
Eşini kaybeden terlik gibi dolanıyorum,
Dijital bir muallak zamanım,
Daha yeni kalktım,
Sanki ben değil bende,
Kendi üzerime uymayan bir sabahlıktım,
Sen görme beni böyle sevdiğim,
Gizli sevdanı hançerle bana,
Geç olmasın,
Daha yeni kalktım geceden,
Aman sabah duymasın...
Özlem... Ümit Yaşar Oğuzcan
Ne kadar saklasan özlediğin belli
Söndüremezsin içindeki yangını
Başlamışsa zamanların en güzeli
Artık susturamazsın dudaklarını
Anlatır özlemini bana derinden
Yanan alnınla, terleyen avuçların
Alevler taşarken gözbebeklerinden
Yakar değdiği yeri parmak uçların
Çok geç bu sevdadan dönebilmek için
Bak! Şimdi seninle dopdolu aynalar
Bu özlemli halinle daha güzelsin
Benim de saçımdan tırnağıma kadar
Tutuşan, yanan bir şey var her yerimde
Sen şimdi alevden bir gülsün ellerimde.
Ümit Yaşar Oğuzcan
Boşluk..Cezmi Ersöz
Adına aşk koyduğun o büyük boşluğa
Ben koca bir hayat sığdırdım…
Beni sevmemene isyan edip kaçmak,
Sende aradıklarımı hayatla doldurmaya çalışmak,
ruhumun en büyük yanılgısıydı…
Hayat bana acımasız yüzünü
Sevgini inkar ettiğim zamanlarda gösterdi…
Ve şimdi asıl olmam gereken yerde,
Hayata başladığım yerde,
Kalbindeyim…
Vazgeçilmez oluşunun sırrı bu işte:
Senin olmadığın yerde ne olduğunu bilmiyorum
Cezmi ersöz
Söyleyemedim....Cevdet Bağca
Düslerde sevdim seni söyleyemedim
Sessiz öptüm nefesini söyleyemedim
Sana ben siirler sözler büyüttüm
Sana ben baharlar yazlar büyüttüm
Sana ben hummali gizler büyüttüm
Söyleyemedim
Sarkilar yazdim sana okuyamadim
Hep yanimdaydin oysa dokunamadim
Sana ben hayaller düsler büyüttüm
Sana ben gözümde yaslar büyüttüm
Sana ben hummali asklar büyüttüm
Söyleyemedim
Cevdet Bağca
Aşkın Tarifi... Ceyhun Yılmaz
bir tek senin görebileceğin bir yerden
sana gülümsüyorum...
onların duydukları kahkahalarım değil
aşkı tarif gerekirse sana
anlatayım
Aşk ne biliyor musun
benim sana yaşadığım,
senin durmadan üstüne bastığın...
Ceyhun Yılmaz
Düşün....
düşün
bir gece sokakta kalmışım
bardaktan boşalırcasına yağmur yağıyor
iliklerime kadar ıslanmışım
meteliği bitene kadar kurşunlamışım
üstelik körkütük aşığım
parmaklarımın ucunu yakmışım
düşün
bütün gece adını sayıklamışım
telaşla bir vehim içinde
korkulara kapılmışım
belki gelmezsin diye
tüm gece ağlamışım
üstelik yalnızım
ben bir karanlıktan
birde yalnızlıktan korkarım
düşün
hava geceleyin ne soğuktur
birde gece boyu kaldırımda yatmışım
sabah bir bel ağrısı
kedilerle beraber uyanmışım
hiç yemek yememiş
sabah zar zor ayılmışım
üstelik sigarayı yeni bırakmışım
dertleşecek bir dost bile bulamamışım
düşün
bir adam düşün
böylesi bir sevda
böylesine bir sevmek
geçen her anın ardından
ölmek ilmek ilmek
sensiz geçen geceyi
yenmeyi denemek
24 Aralık 2010 Cuma
Masal Bu Ya...
Giderken seni zaten sevemedim deme olur mu? İncinmesin yüreğimin arka bahçelerinde oynayan çocukluğum. Bana layık değilsin de, ayrı dünyaların insanları olduğumuzu filan söyle. Ne bileyim işte, Yeşilçam replikleri kus bana. Okşa sen içimdeki çocuğun saçlarını, ‘o’ annesinin anlattığı masallara hep inanmıştır bilirsin
Gözlerin İstanbul.. Yavuz Bülent Bakiler
Seninle bir yağmur başlıyor iplik iplik,
Bir güzellik doğuyor yüreğime şiirden.
Martılar konuyor omuzlarıma,
Gözlerin İstanbul oluyor birden.
Akşamlardan, gecelerden, senden uzağım
Şiirlerim rüzgardır uzak dağlardan esen
Durgun sular gibi azalacağım
Bir gün, birdenbire çıkıp gelmesen.
Şarkılarla geleceksin, duygulu, ince
Yalnız gözlerime bak diyeceksin.
Ellerim usulca ellerine değince
Kaybolup gideceksin
Bir elim seni çizecek bütün pencerelere
Bir elim seni silecek.
Kalbim: Ebemkuşağı; günde bin kere
Senin için yeni baştan can kesilecek.
Ne güzel seni bulmak bütün yüzlerde
Sonra seni kaybetmek hemen her yerde
Ne güzel bineceğim vapurları kaçırmak
Yapayalnız kalmak iskelelerde.
Seninle bir yağmur başlıyor iplik iplik,
Bir güzellik doğuyor yüreğime şiirden.
Martılar konuyor omuzlarıma,
Gözlerin İstanbul oluyor birden.
Yavuz Bülent Bakiler
Bilmemki Nemsin...Yavuz Bülent Bakiler
Sözde senden kaçıyorum
Dolu dizgin atlarla
Bazen sessiz sevdasın
İpekten kanatlarla
Ama sen hep bin yıllık bilenmiş inatlarla
Karşıma çıkıyorsun
En serin imbatlarda
Adını yazıyorum
Bulduğun fırsatlarla
Yüreğimin başına noktalarla, hatlarla
Başbaşa kalıyorum sonunda heyhatlarla
Sözde senden kaçıyorum
Dolu dizgin atlarla
Ne olur bir gün beni
Kapından olsun dinle
Öldür bendeki beni
Sonra dirilt kendinle
Çarpsam kara sevdayı
En azından yüzbinle
Nasıl bağlandığımı
Anlarsın kemendinle
Kaç defa çıkıp gittim
Buralardan yeminle
Ama her defasında
Geri döndüm seninle
Hangi düğüm çözülür
Nazla, sitemle, kinle
Ne olur bir gün beni
Kapından olsun dinle
Şaşırdım kaldım işte
Bilmem ki nemsin
Bazen kız kardeşimsin
Bazen öp öz annemsin
Sultanımsın susunca
Konuşunca kölemsin
Eksilmeyen çilemsin
Orada ufuk çizgim
Burda yanım yöremsin
Beni ruh gibi saran
Sonsuzluk dairemsin
Çaresizim çaremsin
Şaşırdım kaldım işte
Bilmem ki nemsin
Yavuz Bülent Bakiler
Sevgi ve Sen...Yılmaz Güney
Sevgi ne demek bilen varmı,
Nerden bileceksiniz sevgiyi,
Sevgiden anlarmısın, benim gibi,
Sevgiyi severmisin, benim gibi,
Ama nerden bileceksinki sen sevgiyi,
Benim kadar sevseydin sevgiyi,
Belki o zaman anlardın sevginin önemini....
Yılmaz Güney
Mutlu Olma Şansı...Yılmaz Güney
Hayat bize mutlu olma şansı vermedi sevgili,
biz kendimizden başka herkesin üzüntüsünü üzüntümüz acısını acımız yaptık çünkü.
Dünyanın öbür ucunda hiç tanımadığımız bir insanın göz yaşı bile içimizi parçaladı.
Kedilere ağladık, kuşların yasını tuttuk...
Yüreğimizin zayıflığı kimi zaman hayat karşısında bizi zayıf yaptı. Aslında ne güzel şeydir insanın insana yanması sevgili...
Ne güzeldir bilmediğin birinin derdine üzülebilmek ve çare aramak. Ben bütün hayatımda hep üzüldüm, hep yandım.
Yaşamak ne güzeldir be sevgili...
Sevinerek, severek, sevilerek, düşünerek...
Ve o vaz geçilmez sancılarını duyarak hayatın...
Yılmaz Güney
23 Aralık 2010 Perşembe
Anladım...Can Yücel
Bunca zaman bana anlatmaya çalıştığını,kendimi bulduğumda anladım.
Herkesin mutlu olmak için başka bir yolu varmış,
Kendi yolumu çizdiğimde anladım..
Bir tek yaşanarak öğrenilirmiş hayat, okuyarak,dinleyerek değil..
Bildiklerini bana neden anlatmadığını, anladım..
Yüreğinde aşk olmadan geçen her gün kayıpmış,
Aşk peşinden neden yalınayak koştuğunu anladım..
Acı doruğa ulaştığında gözyaşı gelmezmiş gözlerden,
Neden hiç ağlamadığını anladım..
Ağlayanı güldürebilmek,ağlayanla ağlamaktan daha değerliymiş,
Gözyaşımı kahkahaya çevirdiğinde anladım..
Bir insanı herhangi biri kırabilir,ama bir tek en çok sevdiği, acıtabilirmiş,
Çok acıttığında anladım..
Fakat,hak edermiş sevilen onun için dökülen her damla gözyaşını,
Gözyaşlarıyla birlikte sevinçler terk ettiğinde anladım..
Yalan söylememek değil, gerçeği gizlememekmiş marifet,
Yüreğini elime koyduğunda anladım..
''Sana ihtiyacım var, gel ! '' diyebilmekmiş güçlü olmak,
Sana ''git'' dediğimde anladım..
Biri sana ''git'' dediğinde, ''kalmak istiyorum'' diyebilmekmiş sevmek,
Git dediklerinde gittiğimde anladım..
Sana sevgim şımarık bir çocukmuş,her düştüğünde zırıl zırıl ağlayan,
Büyüyüp bana sımsıkı sarıldığında anladım..
Özür dilemek değil, ''affet beni'' diye haykırmak istemekmiş pişman
olmak, Gerçekten pişman olduğumda anladım..
Ve gurur, kaybedenlerin,acizlerin maskesiymiş,
Sevgi dolu yüreklerin gururu olmazmış,
Yüreğimde sevgi bulduğumda anladım..
Ölürcesine isteyen,beklemez,sadece umut edermiş bir gün affedilmeyi,
Beni af etmeni ölürcesine istediğimde anladım..
Sevgi emekmiş,
Emek ise vazgeçmeyecek kadar, ama özgür bırakacak kadar sevmekmiş...
Can YüceL
22 Aralık 2010 Çarşamba
Aramıza Hoşgeldin... Oğuz Bal
Eğer aşıksan ve mutsuzsan;
onun adını yaz bir beyaz kağıda...
Ne oldu şiir mi oldu adı kendiliğinden?
Aramıza hoşgeldin!
İftar.Vakti.. Can Yücel
Hani iftar vaktine yakın susar ya insan, yokluğun o denli yakıyor beni !..Söyle ne zaman okunur burda ezan ?..Bir yudum su gibi özledim seni...
Kurtarma Beni.. Pelin Onay
Kapalı çarşı dudakların, kalabalık ve renkli
susma. Dilimde kurur kelimeler
biliyorum, olmayacak bir şey sana dirilmem
çocuk aklıma uyup da yürüdüm meydanlarında
kapını çalıp kaçmaktı niyetim
bir satır başında birden karşına çıkmak,
ve düşürmek kolunun altındaki cümleleri
olmadı. Ezberimde kaldın karıştırırken gülüşlerini
yoldan çıktım, sana düşüyorum
kurtarma beni
Anlat...
Sabrı anlat bana...
Mağlubiyetlere dayanmayı öğret ruhuma
Bir ışık yak aydınlansın ufuklarım
Söyle ne vâkit sona erer bu amansız sınanma?
Özlemi anlat bana...
Göğünde kanat çırpan vuslat kuşları
Nereye konarlar yorulduklarında?
Ayaz yemiş sevdaların bakışlarındaki
Ümitsiz ümitleri anlat.
Yalnızlığın dili olsaydı sormazdım sana...
Sevgilerin nihayetini anlat...
Nasıl biter bir sevda?
Yakıp yıkılan umutların külleri
Nereye savrulur sonunda?
Ben sustukça sen anlat...
Hüzünlerine geldim.
Anlat merak ediyorum
Her zaman ışık var mıdır tünellerin ucunda?
Mağlubiyetlere dayanmayı öğret ruhuma
Bir ışık yak aydınlansın ufuklarım
Söyle ne vâkit sona erer bu amansız sınanma?
Özlemi anlat bana...
Göğünde kanat çırpan vuslat kuşları
Nereye konarlar yorulduklarında?
Ayaz yemiş sevdaların bakışlarındaki
Ümitsiz ümitleri anlat.
Yalnızlığın dili olsaydı sormazdım sana...
Sevgilerin nihayetini anlat...
Nasıl biter bir sevda?
Yakıp yıkılan umutların külleri
Nereye savrulur sonunda?
Ben sustukça sen anlat...
Hüzünlerine geldim.
Anlat merak ediyorum
Her zaman ışık var mıdır tünellerin ucunda?
Korku...W.Shakespeare
İnsanların çoğu kaybetmekten korktuğu için, sevmekten korkuyor.
Sevilmekten korkuyor, kendisini sevilmeye layık görmediği için.
Düşünmekten korkuyor, sorumluluk getireceği için.
Konuşmaktan korkuyor, eleştirilmekten korktuğu için.
Duygularını ifade etmekten korkuyor, reddedilmekten korktuğu için.
Yaşlanmaktan korkuyor, gençliğinin kıymetini bilmediği için.
Unutulmaktan korkuyor, dünyaya iyi bir şey vermediği için.
Ve ölmekten korkuyor, aslında yaşamayı bilmediği için.
W.Shakespeare
Uçuşuyorum...
Yazın yağan kar gibi
heybetin çöktü üstüme
silkinsem de düşmeşsin saçlarımdan
ılık meltemin alır yüzümü götürür
tutsana ruhumu
uçuşuyor gözlerine doğru
21 Aralık 2010 Salı
Beklerim... Ahmet Kutsi Tecer
Beklerim Böyle Her Akşam
Geceleyin benden ayrılır ruhum,
Dönünceye kadar açık kalır cam.
Uyanık, başımın ucunda bir mum,
Beklerim, beklerim böyle her akşam.
Bilmesem de nereye gidiyor ruhum,
Bütün gece sessiz, eriyip de mum,
Sabah olduğunu çok biliyorum;
Biliyorum, bu bir sonsuz helecan.
Besbelli bir ömür böyle sürecek,
O öyle uçarı, ben böyle ürkek;
Bir gün ya bilerek, ya bilmeyerek,
O dönmeden önce camı kapayacağım...
Ahmet Kutsi TECER
Geceleyin benden ayrılır ruhum,
Dönünceye kadar açık kalır cam.
Uyanık, başımın ucunda bir mum,
Beklerim, beklerim böyle her akşam.
Bilmesem de nereye gidiyor ruhum,
Bütün gece sessiz, eriyip de mum,
Sabah olduğunu çok biliyorum;
Biliyorum, bu bir sonsuz helecan.
Besbelli bir ömür böyle sürecek,
O öyle uçarı, ben böyle ürkek;
Bir gün ya bilerek, ya bilmeyerek,
O dönmeden önce camı kapayacağım...
Ahmet Kutsi TECER
Utandır Aşkı... Cezmi Ersöz
Yalnız insan nedir ki
Sayıklayan bir acıdan başka?
Olmayan bir sevgiliyi beklemek bile,
Bir başına olmaktan anlamlıdır.
Yapayalnız ne yapabilir ki insan;
Son otobüsle gelecek birini beklemiyorsa...
Gelmese de sevgili
Onu umutla beklemek,
Umutsuz bir aşk filmini seyrederken
Kendine bağlanmaktır.
Olmayan bir sevgiliyi inatla beklemek;
Utandırmaktır aşkı...
Cezmi Ersöz
Kalp...
İnsan vücudunu dikey olarak tam ortadan ikiye ayırdığınızda görürsünüz ki sağ ile sol arasında hiç bir fark yoktur. İki kol iki göz iki ayak ve bir sürü organ. Her şey simetriktir. Sadece bir şey dışında.
Kalp.
Sağ tarafınız hep boştur.
Hep biraz eksiksinizdir.
Ve o sağ taraftaki boşluğu sarıldığınız zaman “o”nun kalbi doldurur.
Gözlerin... Nazım Hikmet
Gözleri Siyah Kadın
Gözleri siyah kadın o kadar güzelsin ki
Çok sevdiğim başına yemin ediyorum ben
Koyu bir çiçek gibi gözlerin kapanırken
Bir dakika göğsünün üstünde olsa yerim
Ömrümü bir yudumda ellerinden içerim
Gözleri siyah kadın o kadar güzelsin ki.
Nazım Hikmet
Söyle..Özdemir Asaf
Söylediklerini örtebildiğin kadar ört. Yalnız dolambaçlı konuşma, yüzüme karşı konuş, içine doğru değil. Susacaksan, istediğin kadar sus. Yalnız kendine doğru susuk durma. Bana doğru susuk dur. Dolambaçlı konuşursan... Emici susmalarla durursan... Ben senin gözlerinin dışından içine inerim. Ama sen... Sen de benim gözlerimin içinden dışarıya düşersin sonra.
Özdemir Asaf
Oradamısın... Özdemir Asaf
Sessizliğine alıştık.
Konuşmazsın öyle her zaman.
... -ama yine de-
Orada yerinde misin?
Duruyor, duyuyor musun?
Özdemir Asaf
Unutamamak... Ümit Yaşar Oğuzcan
Unutamamak
Sen bilemezsin, paslı hançerdir yalnızlık
Gelir, en can alacak yerimden vurur
Sen bilemezsin, gecenin en uzak bir saatinde
Bir böcek nasıl girer beynime, kımıldar durur?
Sen bilemezsin, çaresizlik nasıl boğar insanı?
Yaşamak bir yerde nasıl çekilmez olur?
Tutunacak bir dal aramaktan, koşmaktan, özlemekten
El yorulur, ayak yorulur, yürek yorulur.
Sen bilemezsin bu türlüsünü ölümün
Bilemezsin, bir tek kibritin cılız aleviyle
Benzine bulanmış bir insan nasıl tutuşur?
Bu belki sevmektir bir yerde, belki unutamamak
Bu, kişinin kendi içinde eriyip, yok olmasıdır
Bilmesen de anlamaya çalış biraz, ne olur.
Ümit Yaşar Oğuzcan
Aradığın Yer...
Ararsan eğer,
ben hep aradığın yerdeyim..
bir sahil kenarında balıktayım
yolda bir kaldırım kenarındayım
telefonun ucundayım aradığında
ben hep aradığın yerdeyim..
uzaklardayım belki çok uzaklarda
sen uyurken gece ben rüyandayım
hastaysan eğer baş ucundayım
dağda taşta yeryüzünde seninleyim
ararsan eğer,
ben hep aradığın yerdeyim..
kalbinin bir köşesindeyim belki
damarlarında akan kandayım
her damla gözyaşındayım ağladığında
ben aklının erebildiği her yerdeyim
ararsan eğer,
ben hep aradığın yerdeyim..
bilmediğin bir mezar başında
aç ellerini bildiğin duayı oku
yıllarca arayıp sormadıysan eğer
bil ki ben yatağımdayım oradayım
başında durduğun mezardayımdır
ararsan eğer,
ben hep aradığın yerdeyim..
Seninle... Cahit Zarifoğlu
İlle gerek mi özlediğimi söylemek
Ya da sevdiğimi seni
Hem gelecek günlere bıraktım seninle olmayı
Seninle ölmeyi bir güzel
Seninle..
Cahit Zarifoğlu
20 Aralık 2010 Pazartesi
"Karikatürist RAŞİT YAKALI'dan bize bir mektup var"...
Yaprak Alp ile oğlum Aykut Yakalı nişanlandılar. Raşit Yakalıileti / 20 Aralık 2010 _15:43
**.......* Karikatürist Raşit YAKALI ustamızın
ve değerli ailesinin mutluluklarını paylaşıyor,
genç çiftleri yürekten kutluyoruz...
http://mizahvesiir.blogspot.com/
Yaprak Alp ile oğlum Aykut Yakalı nişanlandılar. Raşit Yakalıileti / 20 Aralık 2010 _15:43
**.......* Karikatürist Raşit YAKALI ustamızın
ve değerli ailesinin mutluluklarını paylaşıyor,
genç çiftleri yürekten kutluyoruz...
http://mizahvesiir.blogspot.com/
Seviyorum İşte... Zeki Müren
Mutsuz.. Yılmaz Erdoğan
Mutsuzum, Çünkü herkes gibi sahte değilim ve kimse gibi rol yapmadım. Mutsuzum, Çünkü sevmediğim birine 'aşkım' deyip sarılmadım...
Aşk.. Erol Sunat
Hz. Mevlana, “Ey bülbül! Git de aşkı pervaneden öğren. Kendini alevin içine attı, yandı. Sevgilisi uğruna can verdi, sesi çıkmadı.”diyor.
Pervane dünyadaki aşıkların en gözü karasıdır.
Karşılık beklemeyenidir.
Hesap yapmayanıdır.
Üç günlük heveslerin peşinden koşmayanıdır.
İş olsun diye aşık olmaz.
Aşık olmuş desinler diye, ortaya çıkmaz.
Pervane reklamlara aldırmaz.
Aşkını dillere düşürmez.
Yerlerde süründürmez.
Paspas gibi, sakız gibi çiğnetmez...
Pervanenin karşılık beklemeden sunduğu sevgiyi sevilen bilmesede, sevginin sahibi bilmektedir ya...
O yetip de, artmıştır pervaneye...
Aşk ile yanan kavrulanı ateş yaksa, ne kadar yakar?
Alevin içine kendini atana, yaktı kendini derler...
Neden yaktı diye sormaz kimse...
Aşkın dünle, bugünle ne işi olabilir?
Aşk dünle, bugünle, sorgulamalarla uğraştığı an, aşk olmaktan çıkar, adına aşk denen ancak aşka hiç benzemeyen bir şey ortaya çıkar ki, onu aşk sanıp aldananlara akıl da, ermez sır da...
Sevdim demek..
Seviyorum demek
Öyle kolay olsaydı.
Leyla ile Mecnuna...
Ferhat ile Şirin`e...
Kerem ile Aslı`ya...
Özenmezdi sevenler.
Bakmayın siz aşk emek ister, diyen edebiyat parçalayan laflara...
Aşkın emekle ne işi olabilir?
Aşk ben seni şu kadar sevdim diye başa kakılan sözlere itibar bile etmez.
Aşkın dayatmalarla ne işi olabilir?
Sev beni, seveyim seni...
Beni sevmeyenle işim olmaz...
O bir kere benim sevgime layık olmayı öğrensin...
Bu sözler, sevgi adına söylenmiş sevgisiz sözler ne yazık ki...
İçlerinde sevginin, sevdanın zerresi yok...
Zaten sevmek o kadar kolay değildir.
Sev diyen, sev demedikçe...
Yan diyen, yan demedikçe...
Sevemezsiniz hiçbir şeyi...
Sevsenizde...
Sözde seversiniz
Sözle seversiniz
O sevmenin adına sevgi derler mi, o da baştanbaşa şüpheli....
Gelin Mevlana`nın aşkla ilgili söyledikleriyle devam edelim yazımıza;
Aşk altın değildir, saklanmaz. Aşıkın bütün sırları meydandadır..diyor.
Aşık olanın halini ne gözler saklayabilir, ne de gönül. Sır sır olmaktan çıkıp gider. Kafesi açılan bülbül, nasıl kanat çarparsa özgürlüğe heyecanla... Aşıkta o heyecanı taşır aşkını söylemesede, baştanbaşa aşk kesildiği her halinden belli oluverir.
Aşk, davaya benzer, cefa çekmek de şahide: Şahidin yoksa davayı kazanamazsın ki...diyor.
Aşk cefadır anlayana. Cefası olmayan duygunun ya da hissin aşkla ilgisi, alakası yoktur. Cefa aşka şahitlik yapmadıkça, aşk denen davayı kazanamaz sevenler.
Dava ne kadar uzun sürerse, törpülene törpülene yürüyen gönlün çiğliği kalmaz, pişer olgunlaşır, yanar ve kavrulur pervane misali adı aşk olan ateşte.
Cefa çekmek, şikayet etmemektir.
Şikayet edilmediğinde kazanılır aşk denen dava...
Her cefayı, aşktan şikayet etmek için kullananın aşkına aşk demezler zaten...
Sen en ufak bir engelde başladın bağırmaya der aşk, ya aşık değilsin, ya da aşık olmanın gereği nedir bilmiyorsun.
Öyleyse, aşk yolunda işin ne senin?
Bu sözleri derinlemesine düşündüğünüzde, sanki bana söylenmiş, benim için söylenmiş diyebilirsiniz.
Zaten sözlerin güzelliği, anlam zenginliği ve insanı sarması bundandır.
Bizlerin pervaneden öğreneceği o kadar çok şey var ki...
Aşk yolunun yolcusu, pervane huylu olmadıkça, pervane gibi davranmadıkça, aşık olamaz.
Ben aşığım diye şakıyanların aşkı neden üç günlük?
Hevesleri aşk sandıklarından ya da öyle işlerine geldiğinden olabilir mi?
Aşkı sokaklarda, ışıltılı caddelerde, loş ışıklarda arayanlar nafile arar
Çünkü aşk,
Hercai gönüllü değildir.
Daldan dala konmanın lafını bile etmez, dinlemez.
Aşk karşılık beklememektir cümlesi bile, aşkı tarif edemez...
Pervaneden öğrenmekte sanırım kimsenin işine gelmiyor. Kimsenin harcı da değil, anlaşılan!...
(Erol Sunat)
Yeter mi?...Cemal Süreya
"Yeter, aklından çıkar artık onu" diyor kimileri. "Siz de aklınızla değil de, yüreğinizle sevseydiniz anlardınız beni". Cemal Süreya
Seviyorum Seni.. C.Bulut
Seni seviyorum, çünkü sorgulamıyorsun, yargılamıyorsun beni.
Olduğum gibi kabul ediyorsun; hatalarımla, zaaflarımla.
Değiştirmek yerine anlamaya çalışıyorsun, ne güzel.. :)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)