Aslında oturup İki Eylül günlerinden dem vuracaktım ama öylesine geçiştirmek istemedim üzerimize yapışan o yazı. Yavaş yavaş sıkıntılarımı geçmişin tozlu raflarına sıkıştırmaya başladığım şu günlerde, keyifle yorularak, umutla yoğrularak geçirdiğim zamanıma geçmişin lanetinden damlamasın diye bu konuyu bir süre daha ertelemeye karar verdim.
Gün aşırı yeni gelinlik modelleri, porselen takımlar, çatal-bıçak takımları, perdeler, halılar, yemek masaları&sandalyeler seçtirile durayım, dört nala evlilik yolunda ilerliyorum. Çok kalmadı, en geç 5-6 ay içinde bir evlilik cüzdanım olacak ve önümüzdeki yazdan itibaren de eve gitmek için çok geçerli bir nedene sahip olacağım...
Yaşımdan son bir iki rakamı almadan önce, oldukça yaşlı hissetmeye başlamıştım kendimi, artık her gün gençleştiğimi hissediyorum... Göbeğimi de akan zamana kurban edebilirsem... İşte o zaman, yıllar önceki filintayı yeniden aynada görmeye başlayabilirim...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder