12 Kasım
“Aşk Julio Sal’a geldiğinde
Julio Sal hazır değildi…”
John Fante
Herhangi bir kentte, herhangi bir köşe başında olabilecek bir rastlantıydı seni tanımam. Elinde üç beş kitap, dalgın dalgın yürüyordun. Yürüyordu ayakların. Eteklerin uçuşuyordu. Saçların alın yazıma dolaşıyordu.
Gözlerimi senden ayıramadım. Sense, dolgun bacakların ve cesur adımlarınla gelip geçtin. Şarkım peşine takılıp seni izlemeye başladı: Otobüse bindin. Sondan bir önceki durakta indin. Ellerinde kitaplar. Ellerinde kaderim. 32-c üçüncü kat. Gecede bir yıldız gibi aydınlandı penceren.
Ben, o söğüt ağacının altında yüzyıl bekledim. Yüz saniye belki. Belki yarım paket sigara içimi. Bekledim ve utandım. Utandım ve üşüdüm. Üşüdüm ve öldüm belki. O pencerenin önünden bir kez bile geçmedin. Bir kez bile savurmadın saçlarını.
Ben kapına geldim. Kapında büyüdüm, bir çiçek gibi. Polisler geceyi benden almasalardı, belki de sonsuza dek bekleyecektim. Şimdi mahcup ve mahzun, ifademi veriyorum. Yalnızım. Senden bin pencere uzakta. Ve bu aşkta, sondan bir önceki durakta…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder