30 Nisan 2011 Cumartesi

Coupling Was Here

"I want to spend the rest of my life with the woman at the end of that table there, but that does not stop me wanting to see several thousand more naked bottoms before I die, because that's what being a bloke is.  When man invented fire, he didn't say, "Hey, let's cook."  He said, "Great, now we can see naked bottoms in the dark."  As soon as Caxton invented the printing press, we were using it to make pictures of, hey, naked bottoms!  We have turned the Internet into an enormous international database of naked bottoms.  So you see, the story of male achievement through the ages, feeble though it may have been, has been the story of our struggle to get a better look at your bottoms."

Steve


 ---


"Having a bottom is living with the enemy.  Not only do they spend their lives slowly inflating, they flirt with men while we're looking the other way." 

Sally

 

29 Nisan 2011 Cuma

Ölüm.. İbrahim Tenekeci


Bir Ölüm Kaldı Özü Sözü Bir..

(İbrahim Tenekeci)

Hakan Günday ... Az


"belki de hayat, yanlış anlayınca güzeldi. Sadece yanlış anlayınca. Ama her şeyi..." H. Günday / Az ...




Zar Adam'ın Peşinde ...Luke Rhinehart


Mutsuz kişi, bir şeye ya da birine hatta kendine bile kendini bırakmayandır. Tamamen bencil biri mutlu bir kimse olabilir: Kendini tamamen kendi iradesine bırakmıştır; yani hiç yanılmayanın iradesine.
Doğa neden insan yaradılışına ciddiyet denilen bu yıkıcı, neşe düşmanı günah unsurunu yerleştirmiştir ki? O olmadan insanlar kelebek gibi süzülüp, arı gibi sokabilirlerdi. Ciddiyetle filler gibi süzülüp, pireler gibi sokuyoruz.
Zar Adam'ın Peşinde - Luke Rhinehart

Silgi..


Ne Kadar silersen Sil..

Ya Yırtılır Defterin..
Ya da izi Kalır Cümlelerin...

Zaman..Ahmet Hamdi Tanpınar


Ne içindeyim zamanın,


Ne de büsbütün dışında;

Yekpare, geniş bir anın

Parçalanmaz akışında.

Ahmet Hamdi Tanpınar

Vazgeçebildim.. Can Yücel


Oysa ben hiç insan kaybetmedim...


Sadece, zamanı geldiğinde vazgeçmeyi bildim, o kadar...
Can Yücel

Çiçek Açsın...


Dağa çıkacağım sonunda.


Yanıma şu çocukların adlarını saydığı

benim bir türlü öğrenemediğim

plastik tabancalardan alıp hepinize su sıkacağım.

Sulayacağım ki çiçek açsın.

İçimizdeki kurumuş odunsu parçalar yumuşasın.

Kabus..Dücane Cündioğlu


Bunama yaşlıların değil yüreği büzüşmüş olanların ve


adına dünya denilen düşte düşün yorumundan habersiz

bir biçimde uyuklayanların yazgısı.

../ Ve esefa ki onlar bu yüzden bir düşten değil

bir kabustan uyanmak zorunda..

Dücane Cündioğlu/ Daire'ye Dair

Gizliden....


Sessizce yaşayacaksın
ve sessiz gideceksin
belli belirsiz bir iz bırakacaksın ardında
öyle ki;

içini bilmeyen izini göremeyecek!..



Farketmez...


Git yada kal benim için farketmez. Çünkü zamanla anladım ki; 'Varlığı birşey kazandırmayanın yokluğu birşey kaybettirmez'

Kimse Anlamayacak... Mevlana


Sana dilsiz dudaksız sözler söyleyeceğim


Bütün kulaklardan gizli sırlardan bahsedeceğim

Bu sözleri sana herkesin içinde söyleyeceğim

ama senden başka kimse duymayacak

Kimse anlamayacak.

Mevlana

İkiyüzlü...


Ben iki yüzlüyüm...

Bir yanım; sıcak, sevimli, candan, neşeli...
Diğer yanım; soğuk, suratsız, ilgisiz, neşesiz...
Hangi yüzümü göreceğiniz size bağlıdır...

Hangisini görüyorsanız onu haketmişsiniz demektir!

Nerde Kalmıştık... Şems


Sevmeye layık olmayanı hatırlayarak değerli etme. Dönmek mi istiyor, bir şans daha verme. Unutma; "sevgi yürekli olana yakışır". .. Tebrizi
"Karikatür ustamız  RAŞİT YAKALI'dan GENÇ ÇİZERLERE duyuru:.......
 
 Raşit Yakalı...
*Mail adresim: rasityakali2@gmail.comileti /26.04.2011 _19.36com/

28 Nisan 2011 Perşembe

İnternet'in sonu

Google bana, ben google'a mal mal baktık. El sıkıştık, ayrıldık...

27 Nisan 2011 Çarşamba

....

Bi vakitler birilerine benzemek için o kadar çok tişörtüm vardı ki, bir çoğu kirlenemeden öldü... Sonra şapka almak istedim ama benim hiç şapkam olmadı. Yerini doldurmak istedi de birkaç kılıksız bere, olmadı... Şapkalara küstüm bu yüzden.

Sonra bir gece bir polis otosuna öyle çok indim bindim ki o geceden sonra hiç sevmedim polisleri. Bu yüzden, annemi ağlatmak pahasına polislik sınavına girmedim. Zaten ben beni polis yapacak bir zihniyet olduğuna da hiç inanmadım. Bruce Willis olacağımı bilsem bile polis olmazdım. Eyy polisler, siz de beni sevmeyin. Gocunmam...

Neyse, al beni şuraya bir yere koy da azıcık sev be karıcım! Arkamı toplamaktan yakınma birkaç gün. Ben hariç, kimseyi sevmene gerek yok da, üzmene de gerek yok... Öpüyorum yanaklarından, allarından, morlarından... Yarın erken kalkıp elektrikli süpürgeyle evi şöyle bi alacağım. Söz, bir daha asla sigaraya başlamayacağım...



****
üç ay olmuş bu arada sigaraya yeniden başlamayalı... ne zaman başlamalı peki? 
:) 

26 Nisan 2011 Salı

replays & replacements / cruel intelligence

'Yaşamalanlarımızda bizleri rahat bırakın' mı diyordu şarkı? Yaşamalanlarımızda polisler bizleri rahat bırakmadı. Adonis'in itiraf ettiğinden(sana itiraf ediyoruz ra / gök polislerindir) çok daha fazlası ve daha da fazlası ve hep çok daha fazlası... Devletin memurlarına dil uzatmıyorum, yazıktır, onların tek derdi ekmek parası... Polis akılda tutunan bir akıl tutulmasıdır. Yani mecazı anlamayanın mermere küfrü basması. Biz biraz daha fazlasıyız sizlerden ve asla sizin kadar olamayacak hint fukarası...

Sahi ben niye kolaya kaçıp da bir kısım sülalenizle yetinip kurtulmuyorum bu yükten?! Yok, yok! Kurtuluş aklın teslimidir ancak ve akıl benim can düşmanımdır, en yakın arkadaşım... Sürülecek yer kalmayınca ve bizler ısrarla sürüye katılmayınca, cümle cemaat bizi de gütmeye başladılar ve bizler de angut olduk, katılmadığımız sürüler gutenberg!.. Anla diye anlatmıyorum ki, oku ve geç...

'Aptalsanız farkında değilmiş gibi yapın' yazıyordu nevada vaktiyle yalıkavak masalarında, marangozlarla içerken okumuştum. Şimdi lolipop babam buralar... Neyse, dangalaklık bende kalsın!.. Evlat olsam başım okşanmaz!.. Gelin kıçıma bir tekme de siz atın... Lolipop beyim, paşam bu günler... Ooooo, daha neler neler... Gelsin de başımıza gidip mekanları pohpohlayalım...

replays & replacements / mints

Pavese, Yaşama Uğraşı’nda, “s e n” diye bahseder kendisinden. İnsanın kendisi için “s e n” olması, olabilmesi önemli bir şeydir. Başkalarına azarlatmaktansa, başkalarına zırlamaktansa; kendini azarlayıp, insanın kendisine zırlaması, zırhını parlatması için zaman kazandırır, fırsat tanır, başkalarına karşı. Yakınımıza kimseyi sokamadığımız, buna cesaret edemediğimiz bu ikinci el zamanlarda önemli bir savunma sanatıdır bu.
“s e n” dediğimiz, kendimizin yerine koyabilmekse kendimizi; bizi başkalarına, hayata ve kendimize karşı daha adil kılar. Bu, “s e n” olmaktan daha zor ve daha çok uğraş isteyen bir şeydir. ‘Ben bir başkası” ise, pekala “s e n” bizzat kendimiz olabilir.
 \\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\

burada ezgi şirin'in eski bir isyan cümlesini de hatırlatmak isterim:





"HAYAL BİR SAVUNMA BİÇİMİDİR!"









-savulun...- 



ben buna şarkı dedim
şarkı olsun......................................................................

25 Nisan 2011 Pazartesi

replays and replacements






"-benim mi, ahmet gibi bir addır adım
ömrümün bir bölümünde basbayağı topalladım
saçmaydı oysa, ne gereği vardı"

Turgut Uyar















... 

buna ben resim dedim,
benim için resim oldu.
 

24 Nisan 2011 Pazar

"My life has been the poem I would have writ,
But I could not both live and utter it."

Henry David Thoreau
Karikatürist / Prof.Dr.Atila Özer’i Kaybettik (23.04.2011)***

VEFAT VE BAŞSAĞLIĞI_KARİKATÜR DÜNYAMIZDAN BİR YILDIZ DAHA KAYDI... DEĞERLİ ARKADAŞIMIZ KARİKATÜRİST ATİLA ÖZER DE ARAMIZDAN AYRILDI.*Toprağına ışıklar yağsın.!. Ailesinin, dostlarının ve tüm sevenlerinin derin acılarını paylaşıyor; sabır ve başsağlığı diliyoruz.**Sevdakâr ÇELİK***MİZAH VE ŞİİR blogspot.com*** Tedavi gördüğü Eskişehir
YENİ AKREP,98.sayısıyla (Nisan2011) yayında...*
*HABERimiz oldu,
*HABERiniz olsun.!.

*
ULUSLARARASI
KARİKATÜR VE MİZAH DERGİSİ
YENİ AKREP,
98.sayısıyla (Nisan 2011) yayında...
http://www.yeniakrep.org/
ADRES: ... .. Hüseyin ÇAKMAK
Kıbrıs Türk Karikatürcüler Derneği
Posta Kutusu: 87
Lefkoşa-Kuzey Kıbrıs

23 Nisan 2011 Cumartesi

Sanatçı bunalımından kurtulamamak...

'Fosur fosur şiir yazıyorum' dedin, 
bırak artık bu mereti...

yukarıdaki lafımı aylar önce Onur'a söylemiştim. şimdi tekrarlıyorum... ve sanıyorum ki daha çok kereler tekrarlamak zorunda kalacağım...

uzun süredir emrahla görüşemiyorduk. onur vesile oldu da birbirimizin sesini duyduk...

sanatçı bunalımından kurtulamayışımıza dair çok güzel bir laf etti de emrah, saat geç oldu, hala işteyim ve söylediğini tam olarak hatırlamıyorum ama güzel laftı...

gelgelelim ne doğrulduk ne yalancı çıktık... "Boğdurulması gereken bir şehzadeydim,bunu es geçti zaman.Sıkıldım bu nedensiz unutuşu kurcalamaktan" kendimi tekrarlamaktan,tekrarlamaktan,tekrarlamaktan...

ben artık evlilik ve evli olmak üstüne yazmaya başlayayım en iyisi... insanın karısına aşık olması güzel şey be!..
 

16 Nisan 2011 Cumartesi

6 Nisan 2011 Çarşamba

sıkıntı

Aslında, sıkıntının büyüğü, fener forması giymemiş bir şiir eleştirmenimizin olmaması.