Düşlerimin ve heveslerimin akla uygunsuzluklarına gülüp geçti hep tanıdıklarım. Düşler ve hevesler... Yani küçücük şeyler... Miniminnacık kehanetler...
Kaderimin peşinden koşuşumun her türlü gülünçlüğünü kabul ediyorum. Başkaları ne derse desin de; ben, onları, üstüme epey yakıştırıyorum.
Bu 'aşk' ilk ne zaman düştü yüreğime? Yıllardan '92, aylardan aralık. Öyle üşümüştüm ki, asla unutamadım. 16 yıllık bekleyişim -aptalca peşinden koşmaları bir kenara bırakırsak- ve nihayetinde, rastlantının o harikulade güzelliğiyle varılan, vurulan, yüz sürülen o sakin kıyı... Ahh! Biliyordum onca acının bir sebebi olduğunu...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder