sevdakâr çelik'in çizgisiyle ilhan berk_portre_
ilhan berk_ portre_ sevdakâr çelik
Ayrığın Yüreği Sessiz sedasız yaşayan bir ayrık otuydu Orta Anadolu’daKıtlıktan önce.En küçük bir şeyden coşardıMesela bir kuş uçmasın Kızılırmak ‘a doğruKöklerine su yürümüş gibi sevinirdi.Bir bulut geçsin üstündenAyrıklıktan çıkardı.Dünyayı, dérdi, dünyayıHiçbir şeylere değişmem.*
Şimdi yaşamak istemiyor
Pages
▼
Sayfalar
▼
31 Ağustos 2010 Salı
28 Ağustos 2010 Cumartesi
abbas sayar-şiiri-*KİLİTLERİ KIRILMIŞ KAPILARÜşüyorumÇevir sıcak bakışlarını üstümeErisin boşluktaki beyazlık...
Bu yalnızlık üşütüyor içimiOynuyor yerinden köşe taşlarımÖyle bir gariplik sardı ki yüreğimiDokunsalar boşanacak gözyaşlarım.
Hiçbir düşünüşe dur diyemiyorum
Ben benim olmaktan çoktan çıkmışım
Kapalı bir kapı sanıyordum kendimi
Meğer ardına kadar acıkmışım.
İçimde iki başlı bir
Bu yalnızlık üşütüyor içimiOynuyor yerinden köşe taşlarımÖyle bir gariplik sardı ki yüreğimiDokunsalar boşanacak gözyaşlarım.
Hiçbir düşünüşe dur diyemiyorum
Ben benim olmaktan çoktan çıkmışım
Kapalı bir kapı sanıyordum kendimi
Meğer ardına kadar acıkmışım.
İçimde iki başlı bir
sevdakâr çelik'in çizgisiyle selahattin duman_portre_...
sevdakâr çelik *
**Ötesi olmayan köye bir dostu daha uğurladık /......................... ............... Selahattin Duman
Yaprak dökümü sürüyor.. Şairin “Gönlümü saran bu dört duvar mı? Ölümden öteye köy var mı?” dediği gibi Ömer Uluç da köyüne gitti işte.. Benim resim eleştirmenliğim de burada biter.. Bir daha Ömer Uluç gibi
sevdakâr çelik *
**Ötesi olmayan köye bir dostu daha uğurladık /......................... ............... Selahattin Duman
Yaprak dökümü sürüyor.. Şairin “Gönlümü saran bu dört duvar mı? Ölümden öteye köy var mı?” dediği gibi Ömer Uluç da köyüne gitti işte.. Benim resim eleştirmenliğim de burada biter.. Bir daha Ömer Uluç gibi
pas geçilmeyecek fikir_A_lar...
NEREYE?
İki akıl hastası, oturmuş, sohbet etmektelermiş... Şişman olan aniden ayağa kalkmış ve yürümeye başlamış. .. Diğeri, bu beklenmedik duruma şaşırarak, sormuş:
- "Nereye?"
- "Seni aramaya.."
- "İyi.!. Ama çabuk gel olur mu? Çünkü ben seni burada bekliyor olacağım..."
*
BU KATTA DURMUYOR
Kocasıyla ilgili problem nedeniyle doktora giden kadıncağız;
"
NEREYE?
İki akıl hastası, oturmuş, sohbet etmektelermiş... Şişman olan aniden ayağa kalkmış ve yürümeye başlamış. .. Diğeri, bu beklenmedik duruma şaşırarak, sormuş:
- "Nereye?"
- "Seni aramaya.."
- "İyi.!. Ama çabuk gel olur mu? Çünkü ben seni burada bekliyor olacağım..."
*
BU KATTA DURMUYOR
Kocasıyla ilgili problem nedeniyle doktora giden kadıncağız;
"
25 Ağustos 2010 Çarşamba
21 Ağustos 2010 Cumartesi
emmi kızından emmi oğluna pulsuz mektuplar .....
Gözümün nuru Gıymatlı Emmi Oğlu,
Biliyon mu Emmi Oğlu, zabaha gader gözümü gırpmadım disem inan!..
pencireden öte yana bakakene bakakene dalıp getmişim.!..
ışığı da söndürüvediydim; anam gızmaya deyi...
"hadi yat gari, oruca gahamayacan.!."
gücelen duydum deyverdiklerini...
"yeyip içmiyon zati... eccik yemeylen iramazanı
nası dutuvecen? dohtur
Gözümün nuru Gıymatlı Emmi Oğlu,
Biliyon mu Emmi Oğlu, zabaha gader gözümü gırpmadım disem inan!..
pencireden öte yana bakakene bakakene dalıp getmişim.!..
ışığı da söndürüvediydim; anam gızmaya deyi...
"hadi yat gari, oruca gahamayacan.!."
gücelen duydum deyverdiklerini...
"yeyip içmiyon zati... eccik yemeylen iramazanı
nası dutuvecen? dohtur
20 Ağustos 2010 Cuma
pas geçilmeyecek fikir_A_lar...PSİKOLOJİK FIKRAKendisinde bazı tuhaflıklar görülen adamı psikolojik teste tabi tutuyorlarmış.Psigolog, adama önce bir ev resmi göstermiş:
-Bu resimde ne görüyorsun?-Bir ev... Evin içinde oda. Odada iki kişi, biri erkek biri dişi...-Peki bu resimde ne var?
-Bir ağaç... Ağacın arkasında iki oda.Odada iki kişi, biri erkek biri dişi...-Peki ya şu resimde.?.-Bir
-Bu resimde ne görüyorsun?-Bir ev... Evin içinde oda. Odada iki kişi, biri erkek biri dişi...-Peki bu resimde ne var?
-Bir ağaç... Ağacın arkasında iki oda.Odada iki kişi, biri erkek biri dişi...-Peki ya şu resimde.?.-Bir
JOAN BAEZ VE MİZAH
Mizah duygusunu, mizahtan tat almayı insana yaşam öğretiyor... Yaşam; korkunçluklarla, işkencelerle dolu. Yaşamı sürdürebilmek için, gülebilmeyi de öğrenmek gerek. Bana mizahın gerekliliğini öğreten sayısız olay ya da durumla karşılaştım yaşamım boyunca... Bunların bir örneği Latin Amerika turnem sırasında (1981), Arjantinli annelerden aldığım güçtür.
Arjantinli anneler;
16 Ağustos 2010 Pazartesi
15 Ağustos 2010 Pazar
her karikatürün bir öyküsü vardır: SEVDAKÂR ÇELİK... * Sevgili Dostlar,http://mizahvesiir.blogspot.com/ için , “Gerçek Zamanlı İzleyici Trafiği”ne (Feedjit) göz attığımızda, “Her karikatürün bir öyküsü vardır” üst başlığıyla kayda giren metinlerin fazlasıyla ilgi gördüğünü saptayabilmekteyiz.
Gerçekten de / bir sanat ürününden daha çok, o yapıtın ortaya çıkış hikâyesi daha ilgi çekici
Gerçekten de / bir sanat ürününden daha çok, o yapıtın ortaya çıkış hikâyesi daha ilgi çekici
13 Ağustos 2010 Cuma
Gazeteci*Şair Ferda Balkaya Çetin'den_Bize bir mektup var:
Mizah Ve Şiir...
Benim için çok özel bir yer oldu her zaman. Öğrendim, yenilendim, çoğaldım (...) Emeğiniz ödenemez... Teşekkürlerim ise yetersiz kalır.(...)
... ve hayata birçok yönden bakan; irdeleyen, düşündüren, gülümseten, umut veren Mizah Ve Şiir' in yolu her daim açık olsun.
......... Ferda B. Çetin12 Ağustos 2010 _16:19========
Mizah Ve Şiir...
Benim için çok özel bir yer oldu her zaman. Öğrendim, yenilendim, çoğaldım (...) Emeğiniz ödenemez... Teşekkürlerim ise yetersiz kalır.(...)
... ve hayata birçok yönden bakan; irdeleyen, düşündüren, gülümseten, umut veren Mizah Ve Şiir' in yolu her daim açık olsun.
......... Ferda B. Çetin12 Ağustos 2010 _16:19========
11 Ağustos 2010 Çarşamba
sevdakâr çelik_
MİZAH VE ŞİİR'le Üç Yıl...Sevgili Dostlar,MİZAH VE ŞİİR, 12 Ağustos 2oo7 tarihinden başlayarak; internet üzerinden sizlere ulaşmaya başladı.Takvimlerin 12 Ağustos 2o1o'u işaret ettiği bugün, ÜÇ yılı geride bırakmış olduk.*MİZAH VE ŞİİR bir sevgi köprüsü oldu aramızda... Sevginizi, bilginizi ve alınterinizle hayat bulan kıymetli yapıtlarınızı -ekmeğinizi paylaşırcasına-
MİZAH VE ŞİİR'le Üç Yıl...Sevgili Dostlar,MİZAH VE ŞİİR, 12 Ağustos 2oo7 tarihinden başlayarak; internet üzerinden sizlere ulaşmaya başladı.Takvimlerin 12 Ağustos 2o1o'u işaret ettiği bugün, ÜÇ yılı geride bırakmış olduk.*MİZAH VE ŞİİR bir sevgi köprüsü oldu aramızda... Sevginizi, bilginizi ve alınterinizle hayat bulan kıymetli yapıtlarınızı -ekmeğinizi paylaşırcasına-
9 Ağustos 2010 Pazartesi
sevdakâr çelik'in çizgisiyle _f'erruh doğan_ *portre*
FERRUH DOĞAN AKDİLEK (İstanbul,1923- o9 Haziran 2000 )Karikatürist. Taksim Lisesi’ni bitirdi. İstanbul Hukuk Fakültesi son sınıftan ayrıldı. İlk karikatürü 1945’te Şaka dergisinde yayınlandı. Doğan Kardeş, Pazar Postası, Hafta, Yeditepe, 41 Buçuk, Dolmuş, Kim, Tef, Taş-Karikatür, Akbaba, Ant, Özgür İnsan, Toplum dergileriyle Cumhuriyet,
FERRUH DOĞAN AKDİLEK (İstanbul,1923- o9 Haziran 2000 )Karikatürist. Taksim Lisesi’ni bitirdi. İstanbul Hukuk Fakültesi son sınıftan ayrıldı. İlk karikatürü 1945’te Şaka dergisinde yayınlandı. Doğan Kardeş, Pazar Postası, Hafta, Yeditepe, 41 Buçuk, Dolmuş, Kim, Tef, Taş-Karikatür, Akbaba, Ant, Özgür İnsan, Toplum dergileriyle Cumhuriyet,
2 Ağustos 2010 Pazartesi
sevdakâr çelik _ÇİZinceLİKLE_"oleeey!"...yukarıdaki karikatür çizildiğinde (17.07.2010) ; henüz, “İspanya'nın Katalonya bölgesi, 1 Ocak 2012 tarihinden itibaren boğa güreşlerini yasaklıyor.” haberi, ajanslara düşmemişti... Onca zulme karşı, eğilip bükülmeden direnen boğanın, kötülüğe karşı utku elde edebileceğiydi anlatmak istediğimiz... ve dilediğimiz...
... geç de olsa –İspanya’da- aklını
... geç de olsa –İspanya’da- aklını